youtube vidolarında bir yorum vardır. '' yanındakiyle yatarsın, aklındakiyle yaşlanırsın '' minvalinde, gayet arabesk bir cümle. çoğunuz duymuşsunuzdur bu sözü. ne zaman ki arabesk laflar ve şarkılar sizi en iyi anlatır. işte o zaman olmuşsunuzdur. ben mesela bir yaprak daldan düşse hüzünleniyorum. hüzün ki aşığa en çok yakışan duygu sanırım.
engel olamadığım bir romantizm var içimde. yavru köpeklerin başını okşarken bile hüzünleniyorum. yaşama sevinçlerine bakarak, hala umut var diyorum benim içinde.
bazı sayfaları okumadan geçerdim eskiden roman okuduğumda. önemli olan ana konuyu anlamak değil miydi? ana konuyu anlayalı yüz yıllar oldu ama hala bu ayrılığı kabul edemedim ben. detaylarını hatırlamaya çalışyorum herşeyin. aklıma geldikçe de seviniyorum ne yalan söyleyeyim. unutmam sanıyordum da, çoğu şey silinip gidiyor ya da bir başkasıyla yaşadığım anıları seninle olmuş gibi hatırlıyorum. böyle olduğunda daha çok üzülüyorum. sahiden, neden böyle anımsıyorum?
keşke, sevmeyi adam gibi bilseydim. ne bileyim biraz kendi tarzımda sevdim sanırım.
ruh adaım'da bir söz diyalog geçer.
-neden kralcısın selim pusat? bütün o kralları sen yaratmadın mı?
neden seni seviyorum ki, seni ben yaratmadım mı? 10 yıldır yoksun zaten. yüreğim parça parça hala benim.