benim babam haydarpaşa müdürlüğü yaptığı sürede oldu 99 depremi. tam da o gün memleketten yengem ve çocuklar okullar açılmadan istanbul a gezmeye gelelim diye trende istanbul a yolculuk yapıyordu. pamukova yı bilirsiniz, körfezin istanbula yakın olan yeridir.
tren rayları depremin etkisi ile akordiyon gibi olmuş ve trenler yoldan çıkıp 2 dağın arasında devrilmişti.
bakın, tren diyorum, yolculuk eden diyorum. bakıldığında binlerce kişi enkaz altında kalmış iken en basit durum gibi geliyor, her ne kadar öyle olmasa da...
saat 03:05 te istanbul kadıköydeki evimizde çığlık çığlığa yaşadık o depremi. daha çocuğum. çok sıcaktı balkonda yatıyorum, gökyüzünün boğazın bembeyaz aydınlandığını gözlerimle gördüm. en üst katta idi evimiz, tepemden kiremitler dökülmeye başladı. deprem nedir bilmem etmem aklım gitti.
sabah 7 ya da 8 de, babam bizi bıraktı ve tüm 1. bölge müdürü olarak haydarpaşadan tüm personeli toplayarak önce pamukova dan başlayarak 12 gün boyunca tüm körfezi tek tek dolaştı.
biz mi?
biz annem ben kardeşim 12 gün sokakta yattık.
bak benim babam, ne afad ne kızılay ne de adı neyse o senelerde ilk yardım ekibinde görevli değil. bildiğin demiryolcu idi ve 12 gün boyunca hayatı boyunca unutamadığı yüzlerce manzaraya şahit oldu, aklı bizde kalarak.
devlet memuru olurken edilen yemini bilir misin?
aç oku, google dan.
işte sen devleti temsilen aileni bırakıp gidip deprem bölgesinde kendi alanındaki tüm kargaşaya müdehale ediyorsun.
çok afedersin, 2 sene sonra kimse kepçe ile merhum ya da merhumeleri körfeze itmedi.!
yaşın yetmez sorsan 99 doğumlusun, gelip burada yeni nesile hükümeti kötülemek adına devleti kötüleme!
devlet hükümet değildir, devlet benim babam gibi memleketi uğruna 1 çöpü yerden kaldıracağına fayda sağlayacağını bilen kişilerin oluşturduğu bir çatıdır!!!