baba

entry1776 galeri video8 ses1
    210.
  1. Kızını, martıların ya da yağmurların getirdiğine inanandır. Sanattan, hayattan, müzikten anlar baba. Kısacık bir zaman diliminde tüm bildiklerini kızına öğretmeye çalışır. "Biliyorum çok acele ediyorum ama sen bana çok geç'sin" der. Kıskanır kızını, tüm gözlerden sakınmaya çalışır. "Bunu giyme, sana çok yakışıyor", "Bakmasınlar sana", "Hımm belki de bu saatte evde olmalısın" gibi korumacılık ve kıskançlığın fena halde birbirine karıştığı bir ruh halinde yaşar. Olur ya bir sevgiliniz vardır. Önce sakin sakin izler. Gün geçtikce tavırları değişir. Bazen sinirlenir bazen naifleşir. "Bu adam sana göre değil" der ve cümlesinin sonuna mutlaka ekler "inan bana seni kıskandığım için söylemiyorum bunu, koruma iç güdüsü sadece." Kız, gülümseyerek dinler babasını.

    Gecenin ya da sabahın en olmadık saatlerinde mesaj gönderir. Ya çok güldürür ya ağlatır. Her birini de sevdiği için yapar. Müzikten anlar baba. Kızının ellerini tutup, diamonds and rust ı söyler. insanları, hayatı öğretmeye çalışır. "Sen çok kıymetlisin, insanların senden zaman çalmasına izin verme" der. Akılcı kitaplar önerir kızına. "Semerkant'ı okumalısın mutlaka. Ömer Hayyam tam da sana göre" deyip gözünden sakındığı kızının, gözlerinin içine sokar hayatı.

    Bir küçücük kız çocuğu, babasının muhteşemliğini kelimelere bile sığdıramazken o'nun her zaman yanında olacağını düşünür. Ne yaparsa yapsın babasının onu kucaklayacağını. Babasının da aslında insan olduğunu, onun da dayanma limitinin olabileceğini, kalbinin öfkeden hızla çarpabileceğini, öfklenebileceğini unutur. Her düştüğünde ağlaya ağlaya gider babasının yanına. Kaybetmeden anlayamaz kız, babasının onu gülerken de görmek istediğini, Acısıyla beraber mutluluğu da onunla paylaşmak istediğini anlayamaz.

    Haytalık, serserilik her ne denirse adına kız onların hepsini yapar. Babası da der ki, "Artık uslanman, durulman gerek". Kız her seferinde söz verip, sözlerini tutmayıp yeni felaketlere yelken açar.

    Gün gelir baba, onca felakete ve tutarsızlığa dayanamaz. Alır biletini ve uzun bir yolculuğa çıkar. Tam da kızı büyümeye başlamışken, aklında soruları varken, cevapsız kalmışken... Kız bilir aslında, babasının uzaktan onu izlediğini. Sadece izlediğini... Babasından öğrendiği too little too late sözünü söyler kendine...

    Baba giderken der ki; "Lütfen, sözlüğe benimle ilgili duygusal entry yazma". Görüldüğü üzere kız yine, babasının sözünü dinlemedi.
    2 ...