bir önceki yazılanları bütünüyle onayladığım, benim de büyüdüğüm yerdir. doğrudur:insan özellikle çocukken dünyasının doğu sınırında makine kimyanın yüksek kulesi vardır. çocuklar hep korkarlar bir gün patlayacak diye. varoşlarından uzaklarda ve kuzeyde hüseyin gazi görünür. varoşların arkası ise sonsuzluk hissi verse de güney de kalır ve ovalara uzanır. uzanırdı en azından eskiden. dereler vardı ve kadınlar yün yıkamaya giderlerdi oralara. samsun asfaltı henüz ne idüğü belirsiz bir şekilde ikiye bölünmemişti. hatip çayının kenarı hala yüksek duvarlarla çevrilmemişti. varoşlar kısmından iner mke bloklarındaki çocuklarla maç yapardık. kayaş ortaokulunun zemini asfalt bahçesinde. kale direkleri de vardı. bir de basket sahası. kale direklerinden birisi hareket ettiği için büyüklerimiz maç yapacaksa onu basket sahasını da içine alacak şekilde geri çekerlerdi. futbol basketbola her zaman tercih edilirdi. bir de büyüklerimiz geldi mi yandaki toprak sahaya hiç itiraz etmeden geçerdik. büyüklere itiraz edilmezdi. doğrudur: o domates, o nane hiç bir yerde öyle olmuyor. kayaş merkez camiinden ezan okundu mu herkes susar dinlerdi. ali tatlı diye bir manifaturacı vardı. köşklüdere diye de bir ilkokul.yollardan arabalar akardı. uzaklara akardı. herkes kaçar gibiydi. ailem şimdilerde taşınmış olda da ankaraya her gelişimde gitmekten kendini alamadığım semtimdir. hele kışsa ve hele güneş yeni batmışsa.