bank/banka "finans kurumu" [ (1850 yılından önce) ]
banker "bankacı" [ Terakki (gazete) (1869) ]
banknot "kâğıt para" [ Ahmet Mithat Ef. (1881) ]
bankamatik [ m (1982) : Türkiye iş Bankası yeni ve çağdaş bir hizmet daha sunuyor: Otomatik Para ödeme makinası Bankamatik. ]
bankerzede [ m (1982) : bankerzedeleri daha fazla bunaltmak, hükümetin kazazedelere yardım kararıyla çelişmektedir ]