sosyo-ekonomik hiç bir programı olmayan, işsizliğe, enflasyona alternatif bir çözüm önerisi bulunmayan, global krizin ülkemize etkileri ve alınabilecek önlemler konusunda herhangi bir beyanatı bulunmayan, kürt-türk geriliminden nemalanmaya çalışan, tüm dertleri sayın dedikleri teröristin rahat bir mahkumiyet geçirebilmesi olan bir partinin, bahsi geçen konularda ama doğru ama yanlış bir takım girişimleri olan şu anki iktidar partisini önümüzdeki yerel seçimlerde hezimete uğratabileceği gibi, ütopyadan bile daha öte olan hayal.
en taraflı yapılan anketlerde bile, akp'nin aldığının ancak yarısı kadar oy alabilen bir partinin seçim propagandasıdır aslında. nitekim diyarbakır gibi kaleleri olmuş bir ilin belediyesini kaybetmekle yüzyüzeler. bu yüzdendir ki, son zamanlarda toplayabildikleri bir kaç çapulcuyla şiddete yönelik şehir eylemleri düzenleyip, sözde güç gösterisi yapmaktadır dtp. verilen msj açıktır aslında. akp gelirse, kepenklerinizi açarken bismillah demeniz yeterli olmayacak demek istenmektedir esnafa. bu yöntemle, yöre insanını bir nevi tehdit etmektedir.
işin özü bu ve bunun gibi söylemler sadece dtp nin boğulmadan önceki son çırpınışlarıdır. lakin problem bununla sınırlı kalmamaktadır. asıl bizi üzen olay ise, birilerinin akp yerine kim kazanırsa kazansın dilekleridir. türkiye genelinde bu istek normal karşılanabilir belki ama özellikle de o bölgede, apoya sayın diyen, dağdaki şerefsizlere terörist diyemeyen* bir güruha bölge yönetimini teslim etmek arzusu vatan hainliğinden başka bir şey değildir.