''Nesli Çölgeçen Türk sinemasının esrarengiz figürlerinden biridir. Züğürt Ağa filmiyle Şener Şen'e, Atıf Yılmaz'ın Değirmen'i ve Yavuz Turgul'un Muhsin Bey'iyle birlikte en iyi üç rolünden birini, Türk sinemasına da en iyi komedilerinden birini hediye etmiştir. Çölgeçen'in hayatta kalan istiklal Savaşı gazilerine ilişkin bir belgesel yapması fikri bile ilginç. Hele de Züğürt Ağa'nın çok üzerinde durulmayan, gizli temalarından birinin yaşlılık, Learvari bir kocamışlık, dolayısıyla iktidar kaybı fikri olduğu düsünülürse... Son Buluşma'ya da bu yüzden en azından Mustafa gibi paketlenmiş gıcır bir TV belgeseli azmanı görmeyeceğim umuduyla gittim...
--spoiler--
...Ne yazık ki sadece bir nevi çocuklaşmış ihtiyarlık fikrinin, yakın çekimlerle çoğaltılması gerçekçiliğinden (ve matraktır. Lear'in kızlarına benzeyen bir sürü de yaşlı kadından!) başka bir şeyle karşılaşmadım. O kadar ki filmin akışı içinde bu antropolojik naturalizm yerine daha geleneksel belgesellerin eski fotoğraflarına, belgelerine zumlanmayı, hatta hatta Mustafavari bir anlatıcı sesinin kadifesini özler oldum. Ne gazilerden ne Cumhuriyetten yana bir bilgi, bir izlenim, bir yönetmen görüşü edinemedim.''
--spoiler--
(kaynak: türkiye manzaraları... - fatih özgüven - radikal gazetesi)