osman altuğ

entry28 galeri video1
    2.
  1. alıntılamaya doyamadığım profesör..
    (evet kopi pest, evet hem de her satırı her virgülü kopi pest)

    ***Türkiye'de demokrasi adeta parakrasiye dönüşüyor. O zaman parası olanlar siyaset yapıyor. Parası olanlar konuşuyor. Ben buna üç kağıt ekonomisi diyorum. Bu üç kağıt ekonomisi üç şeyden oluşuyor:borsa, faiz ve dolar. Pekiyi üretim nerede. Yok.

    ***Efendim, herkesten vergi alacaksınız. Ama herkesten az vergi alacaksınız. Küçük esnafta büyük esnafta nefes alır. Biraz öncede belirtim; en küçük esnaf defter tutar; ama siyasi partilerin sadece genel merkezlerinde -sözüm ona- bir hesap vardır, il, ilçe, belde yönetimleri katiyen hesaba, kitaba, makbuza falan tabi değildir.

    ***Türkiye'de yepyeni bir hak var. Oda götürme hakkı. Götürücüler arasında adaletsizlik var. Kimisi az götürüyor, kimisi çok. Türkiye'de vergi kaçırmayan adam yok. Vergi kaçırmak bir hoşgörü ve centinmenlik suçu haline gelmiş. Vergi kaçırmak büyük bir maharetmiş gibi anlaşılır hale gelmiş. Adeta suç olmaktan çıkartılmış. Af üstünü af gelince vergi kaçırmak özendirilir hale getirilmiş. Herkesin suç işlediği bir ülkede suç, suç olmaktan çıkar.

    ***Ekonomiyi hamiline yazılılıktan nama yazılı hale getirmedik. Müteşebbisin önünde en büyük engellerden birisi olan enflasyon muhasebesi sistemine geçmedik. Bütün serbest pazar anlayışını allak bullak eden bir uygulama içerisine girdik. Serbest pazar ekonomisi iki ayaklıdır: Birinci ayak, serbest bırak. ikinci ayak, kontrol ayağıdır. Türkiye birinci ayağı çalıştırdı; ama ikinci ayağı reddetti, ne kadar kontrol tedbiri varsa kaldırdı. Bunun anlamı, vergi almayacağım, isteyen versin, istemeyen vermesin.

    ***Türkiye'de tek bir parti var; o da Menfaat Partisi. Halka hizmet değil, parası olanlara hizmet... Nisa Suresi'nde Yüce Rabbim diyor ki, ''işi ehline ver.'' Bunun bir anlamı da, ey işe talip olan kişi, o işin ehli değilsen sakın ola o işe talip olma demektir. Şimdi, bizim siyasetçi bu işin ehli mi? Bir adam mesleğinde başarı kazanamıyorsa, ya o meslekte iş yoktur, ya o adamda iş yoktur. Şarkılarla, türkülerle, şiirlerle memleket yönetilmez. Siyaset bir meslek değildir. Türkiye'de seçilen de gırgır, seçmen de gırgır.
    Türkiye'de milletvekilliğini fahri hale getirmek gerekir. Kanada'da milletvekilleri milletin menfaati doğrultusun da bu işe fahri olarak yapıyorlar. Biz Kanadadan daha çok mu zenginiz ki, Milletvekillerimiz en yüksek maaşı alıyor. Milletvekillerine maaş vermeyeceksiniz. işini bilen, mesleğinde başarılı olanları milletvekili yaparsanız, ülke kalkınır. Hiç meziyet olmayan adamı milletvekili yapıyorsunuz, sonra da para vererek ödüllendiriyorsunuz

    ***Dünya artik müşteri odakli bir dünya. Dostum olacagina ortagim ol, düşmanim olacagina müşterim ol.

    ***iki Almanya birleşti. 5 milyon işsiz vardı. Almanya işsizliği önlemek için; az vergi, az bürokrasi uyguladı. Başarılı da oldu. Almanya ekonomisi kayıtiçi ekonomide kalmak şartıyla başardı. Ne bavul ticaretine izin verdi ne de Nataşa ithal etti. Bizde 10 milyon işsiz, çok bürokrasi ve çok vergi ve kayıtdışı ekonomiyle kalkınma olur mu?
    0 ...