"sevgili" olmanın, ilişkinin mantığını kavrayamamış, böyle salak salak taktiklere prim vererek kıymete bineceğini falan zannediyordur bu kızcağız. kim bilir, belki de bu taktiği o okuduğu aptal dergilerden falan öğrenmiştir. he bir de kendisi "seni seviyorum" cümlesini de sarfetmiştir utanmadan.
"seni aldatırım, ruhun bile duymaz"
iyi de çocuğum, onun zaten ruhu duymaz, normal.
bugün x'lerde kalıcam dersin, gider y'nin koynuna girersin. bu kadar basit. bu adam google earth mü, nostradamus mu sanki, her yediğin halttan haberi olacak?
sen onun sevgilisiysen, böyle bir şeyi -aldatmak- zaten yapamıyor olman lazım. onun ruhunun duymasına gerek yok. böyle bir şeyi senin ruhunun duymasının yeterli olması lazım.
bir de, ruhu duysa n'apıcak adam? önüne geçip "beni aldatmana izin vermicem!" mi diyecek, sevgilisini, onu aldatmaması için zincire mi vuracak yani ne?
hem insan sevgilisine, sevgilisi onu 24 saat gözetliyor, dizginliyor, aldatma fırsatı vermiyor diye sadık kalmaz. böyle olduğu için sadık kalan varsa da, o zaten gitsin ölsün.