ilk gördüğüm günden bu yana 'samanyolu tv'de yorumculuk yapıyordu o yıllarda.' Huyum huyum huylandığım, kendi reklamını yapma ve adını duyurma heveslisi bir yönetici profilosu.
Sohbeti ballıdır, tatlıdır, lezzetlidir, kadayıflıdır, kendine çeker. Fekat alttan alta büyük adam olma arzusunu hissettirmiştir bana dünden bugüne değin sayın ağaoğlu.
Bakın kötü adamdır filan demiyorum. Ama efsane olma arzusuyla yanıp tutuşan bir insan olduğundan eminim. Başkanlık sürecinde çok övgü aldı. Ben bile yürüsün, yükselsin istedim. Evet bi efsane olma, gündemde yer kapma ve kaplama arzu ve hevesine sahip olsa da başganlığı boyunca görmezden gelebildim.
Keşke ünal hocayla şampiyon da olsaydılar. Ama ben bir gsli olarak bile biliyorum ve iyi takip ediyorum ki başarıdaki en büyük payeyi kendisine çıkartma heveslisi bir insan kendileri. Demin dediğim gibi günler ve hatta aylarca boyunca lezzetli lezzetli nasıl başarılı olduk'un muhabbetini yapardı.
Bence trabzon'un en büyük talihsizliği şu başkanlık koltuğuna oturan kişilere başkanlık ceketinin ya 10 beden büyük gelmesiydi... misal hacıosmanoğlu'na belki de 50 beden bol gelmiştir. Ya da ağaoğlu gibilerine ise 2-3 beden bol gelmesidir.
Sorun hep bence yönetici kadroda. Yoksa teknik ekipler bir şekilde bu zamana kadar trabzonu en azından ara sırada olsa şampiyon yapar ve zirve iddiasında tutardı.
Her neyse hocayı harcadı ama kendi ipini de çekmiş oldu bu sebeple.
Bi de sezon başı abdulkadir'i yurtdışından bir ekibe vermeyerek çocuğun da belki kariyerini çok olumsuz yönde etkilemiş oldu, ki bu konuda haksız da sayılmazdı. ama sakatlık çocuğu bence çok geriletecek. Yurt dışına gitse belki de herkes şuanda abdulkadir'den yeni messi diye bahsedecekti ve euro2020 ye belki de damga vuracaktı.
Ulan neyse bir şey demiyorum. Bu trabzon kadar şanssız kara büyülü bir takım daha görmedim bilmiyorum. Üzülüyorum sadece.