libya'da bulunan birleşmiş milletler'in kabul ettiği ve ülkemizin de muhatap alarak denizyetki alanı antlaşması imzalayarak uluslararası statüde denizden komşu olduğumuz meşru libya hükümeti'nin yardım talebi (bkz: libya'nın türkiye den askeri yardım istemesi) ile birlikte tbmm'ne getirilen libya'ya asker gönderme tezkeresi'nin tbmm'de kabul edilmesidir.
bugün libya'da asker bulundurmak, askeri bir güç olmak türkiye için hayati bir meseledir.
günlerdir bunu anlatmaya çalışıyoruz.
hangi haritadan yanasınız bana onu söyleyin.
1. harita mı, 2. harita mı?
biz binlerce yıllık kökleri olan bir milletiz.
kabuğumuza çekilip "oradan bana ne, buradan bana ne" deme şansımız yok.
tarihin bize biçtiği role uymaz bu söylemler.
gazamız mübarek olsun.
şanlı mehmetçik 110 sene sonra libya'da yine görevini layıkı ile yerine getirecek ve barışın teminatı olacaktır.
edit: hoş bu akp'ye ve tayyip'e güven olmaz. barış pınarında zafere yürüyen orduyu durdurup ateşkes yaptılar, burada da hafter ile ateşkes yaparlarsa şaşırmam.
bu iş siyaset üstü bir iş, ülkemizin menfaati gereği olduğu için destekliyorum ben.
libya'ya asker göndermemizi akp'nin eseri zannediyorlar.
ve görüyorum ki açık açık hafter'i destekleyenler de var.
libya ile olan antlaşma ve bugün geldiğimiz nokta akp'nin inisiyatifi dışında gelişmiştir. akp'de buna ayak uydurmak zorunda kalmıştır.
hafter libya'nın çoğunu kontrol ediyor diye onun yanında yer almak demek, misrata'daki türk soylu libya halkına sırt çevirmektir.
kusura bakmayın ama türkiye sizin beklediğiniz kadar omurgasız ve vefasız bir ülke değil.