herkesin derdi kendisine yeter, bir süredir hayatımdaki sökükleri yamalamaya çalışmaktayım, ancak ne yazıktır ki birisinin dikişi biter bitmez diğeri patlak verdi, bundan ötürü yaşamımın yoluna gireceğine dair ümitlerimi yitirdim. aslında ümidimi yitirmekten ziyade yaşamımı böyle kabullenip aslında asıl düzenin bu olduğunun farkına vardım bu süreçte. poe'nin bir öyküsünde uyku ile uyanma arasındaki o iki saniyelik sürecin ölüm ile ne kadar benzediğinden bahsediyordu, ne zihnimiz olayları algılamak için yeterli kapasitededir ne de hissedecek kadar aktif. anı ancak ve ancak yaşarız o süreçte, ne olduğunu veyahut ne bittiğini bilemeyiz, bilmemizin de çok bir faydası yoktur baktığınızda. depresyon falan demeyin şimdi bana, değil, o tamamen başka bir şey. sonuçta, değişimin aslında bir durağanlık olduğu kanaatine varmak üzereyim, asıl düzen budur demek ki.