allah ın imtihan anlayışının işkence olması

entry7 galeri
    3.
  1. Suriye'de insanların ve daha vahimi çocukların canice bir hayvandan daha aşağılık şekilde öldürüldüklerine, onların anne babalarının canından çok sevdikleri yavrularının parçalanmış cesetlerini kucakladıklarında işte o kareye onların feryadına şahit olunca ben de seninle benzer şeyleri düşünmüştüm. niye burdayız ki? hiç olmasaydık ya. evren boşluğunda kendi halinde dönseydi. allah insana acı yaşatmadan hangilerinin iyi olacağını bilebilirdi. öyleyse ne işimiz var burada... vs. vs...

    biz zaten onların acısını da içimizde parça parça yaşıyoruz. hayat bazen seni bir noktaya kadar sürükler ve orada bırakır. sürekli düşünürsün. ancak bunu yaratıcının bir eksiği veya kusuru gibi görmek veya dünya düzeninin saçma olduğunu düşünmek tamamen bir psikolojik durum. insan neden-sonuç ilişkisi üzerinde yoğunlaşıyor. her şeye bir kulp bulmak deriz. işte öyle oluyor. kendi aklımızla rehbersiz olarak bir şeyi yorumladığımızda hataya düşüyoruz. dünyamızda gerçekten kötü şeyler oluyor. ve bu kötü şeyler bizi iyi şeylerin mutlu ettiğinden daha fazla oranla üzüyor. mesela bir hayat kurtardın %57 mulu oldun. uzaklarda bir insan öldürüldü %98 mutsuz oldun. çünkü iyi bir insanda bu oran böyle olmalı. Allah cc. ise diyor ki: neticede bütün canlılar ölecek. sende öleceksin. ali de ölecek. veli de... belki bir bombanın parçaladığı bedenin çektiği acıdan daha fazlalarını çekerek öleceksin. bilemezsin. o zaman geldiğinde belki de her şeyi tamamen anlamış olacağız. allah milyarlarca insanı cehenneme atmak için var etmedi. hayatın bir gayesi var. o da "iyi olmak." belki şimdi senin onlar kadar acı çekmemeni bir avantaj olarak görüyorsun ama öldüğün zaman fikrinin değişmeyeceği garanti değil. iyi şeyler ve kötü şeyler dünya var oldukça olacak. sen bu noktada neredesin o daha önemli.

    peygamber efendimizin tövbesine gelince. o bizim için bir örnektir. kızı fatıma için ben peygamberim diye sakın bana güvenme diye uyaran peygamber aslında işin ciddiyetini vurguluyor. aynı zamanda bir nehir kıyısında abdest alıyor olsan dahi suyu israf etme! derken de israfın ciddiyetini ve çizgisini hatırlatıyor. yoksa nehirde suyu nasıl israf edeceksin ki?

    kısaca kardeşim ölüm hak olduğu sürece bu süreçlere şikayet edemeyiz. ölümsüzlük diye bir şey olsa da bunlar yaşansaydı o zaman haklıydın ama ölüm gelecek. nasıl yılbaşı takviminde bayramlar tatiller yazıyorsa senin ölüm saatinde orda yazılı. o süreye kadar zulüm de gördüysen karşılığını alacaksın. zulüm de ettiysen cezasını çekeceksin. hardal tanesi kadar da olsa kimsenin ettiği şey yanına kalmayacak demiş uyarmış peygamber efendimiz. o çocukları öldürenler, o insanlara o acıları yaşatanlar ve yavrularının cesedini annesine verenler ve başkasının namussuna ırzına geçenlerin, o amellerle toprak olup gideceğine inanıyorsan zaten burada tartışacak bir konu yok.

    dua ederek içinde bulunduğun durumdan ışık tutacak bilgiler dileyebilirsin
    https://www.duaforum.com

    edit: arkadaşın birisi insanlar cennete girse allaha ne yararı var cehenneme girse ne zararı var demiş. elbette senin cehennemlik olman seni yaratana zarar vermez. işte biz insanüstü bir gücü tahayyül ederken yaratıcının kendi ruhundan bize üflediğini unutuyoruz. yani aslında bizler onun bir parçasıyız. ondan ayrı değiliz. Allah'ın isimlerini inceleyenler hem kahhar (kahreden) hemde rahman (acıyan bağışlayan)isimlerini duymuş görmüştür. işte bizlerde de bu sıfatlar tecelli etmiş. her insana allah bunları bahşetmiş. hatta bize bir şeyler ivar etme gücü bile vermiş. mucidler icat ettiği her şeyle Allah'ın yaratıcılığını ispat ediyor. yani ışıl ışıl yanan bir lambaya yok diyebilir misiniz? o lamba icad edilmişse artık vardır. Allah'ın inşaası büyük bizimki küçük. o güneşi yaratır. biz lambayı yaparız. allah kudret sahibidir. biz dünyada iken tebliğ edilenlerin dışında daha yüksek bilgiler edinebilseydik zaten yaratılışın da pek bir anlamı olmazdı. belki ölünce öğreneceklerimiz dünyada alimlerin bile öğrendiği tüm bilgilerden binlerce kat fazla olacak. gerçekler açığa çıkınca o gerçeğe artık kimse itiraz edemez. allaha cehennemdekilerin yanmasının bir faydası olmayacak cennettekilerin bir faydası olmayacak diye elimizdeki koskoca bir yaratılış gerçeğini görmezcilikten gelmek ancak sapkınlıkla açıklanabilecek düzeyde bir şey. kainatın üzerinde ilim ışığında tefekkür etmek yerine "he ya allaha ne faydası varki aklımla çözdüm bu işi. bildim ben" diyerek konudan sıyrılmak sadece kaçmak olarak tabir edilebilir. aslında o bilinmezlik boşluğunda anlamsızca bir hayat sürmek insanın yaratıcısını kabul edip iyi anlamaya çalışmasından daha kötü ve zordur.
    0 ...