Efendim bu padişahla ilgili rivayet olunur ki; hamamda cariyeleriyle bir zevk ü sefa alemi esnasında, şarabın verdiği meşrebin de etkisiyle, ayağı kaymış ve başını sert bir biçimde mermere çarparak, beyin kanamasından öbür dünyaya intikal eylemiştir.
Ayrıca kendisi, Kanuni'nin Hürrem'den olan çocuğu olup, bir başka Harem rivayetine göre, zorla Osmanlı haremine sokulan Hürrem'in Devlet-i Ali'den intikam alma sebebiyle, saraydaki bir Yahudi'den peydah ettiği bir veled-i zina olduğu söylenegelir. işbu durum sebebiyle de, II. Selim Han'dan sonraki sultanların da, Türk özelliklerini kaybettikleri kulaktan kulağa fısıldanmaktadır.
Tamamen silik bir karaktere sahip olan II. Selim hazretleri, hükümdarlığı esnasında genellikle sadrazamı Sokullu Mehmet Paşa'nın etkisinde kalmış ya da doğru bir ifadeyle, devlet işlerini sadrazamına bırakarak kendisi günü gün etmekle meşgul olmuştur. Kendi iradesiyle yaptığı yegâne icraat Kıbrıs seferidir ki, sefer yapılmasını istemeyen Sokullu'nun, ''Aman devletlûmuz şimdi bu seferin sırası değil'' biçimindeki telkinlerine itibar etmemiş ve sefer emrini buyurmuştur. Neticesinde Kıbrıs alınmış, ancak sefer dönüşü inebahtı açıklarında, Osmanlı donanması Frenk donanması tarafından yokedilmiştir. işbu felaketten sonra, Osmanlı donanması bir daha eski ihtişamına tam anlamıyla kavuşamamıştır.
