dedem memlekten Ankara'ya gelmiş bir iş için. dedeme bir teneke süzme bal satmışlar. dedem memkete dönmüş, artist artist bir teneke balı ninemin önüne atmış "alın yeyin bunu da biraz daha kudurun" dercesine. dedemin kabadayılığı kısa sürmüş, meğer tenekenin üst kısmı dört parmak kalınlığında bal alt tarafı başka bişeymiş. ninem yıllarca anlatıp durdu bunu fırsat bulduğu her platformda. garibim dedem de ne yapsın her seferinde başını eğer. içini çekerek " ya öyle oldu işte ankarada dolandırdılar beni" derdi.