koyun modundaki insanlarla uğraşmak sıkılıp otomatiğe başlamış görevlidir.
her sektörde, her iş kolunda, hatta firmada vardır böyleleri. bazıları sadece o makamda yıllardır oturmanın verdiği rahatlıkla ahkam kesmek zorunda hisseder kendisini. bazılar da sırf kendi öz öküzlükleri sebebiyle.
en bilinenleri toplu taşıma araçlarındaki muavinlerdir. herkesin üst üste çıkmasını ve daha çok para kazanmayı hedeflerler temelde. fakat bunun için, koltukları düzenleyelim, camları tamir edelim, tutunacak demirleri yenileyelim, daha kullanılabilir hale getirelim demezler. bir kişi çıksın laf etsin, fütursuzca kavga edelim, herkes evine/işine geç kalsın modunda takılırlar. zaten kimse de bunları yetkili olarak görmez, öyle sürünmeye devam ederiz.
bankaların ve diğer bilindik kurumların durumu malumdur. bütün erkek çalışanlar size "oyuna sonradan girmiş yedek oyuncu muamelesi" yaparlar.
kadın çalışanları ise, kendilerini istemeye gelmişsiniz havasında, siklemez bir tavır takınmışlardır. herhangi bir bilgi istendiğinde çözüme kavuştuğunu bile anlamazsınız konunun, hepsi banka sahibi edasındadır.
hele ki büyük firmaların satış elemanları... kendileri satış danışmanı, ürün yöneticisi gibi isimler takarlar kendilerine. velev ki bir ürünü beğenin.. sıçtınız. tepenizde dikilip aldığınıza alacağınıza pişman ederler. giysi lan işte yiyeyim özelliğini. yok şurada pahalıymış da bunlar da şöyle ucuzmuş. birbirlerine beyli bayanlı hitaplar. ahkamın allahı...
ayrıca hepsinin de kendi ürünleri olan savunma mekanizmaları vardır. sinir sahibi olduğunuzla kalırsınız.