lanet

entry26 galeri
    25.
  1. galiba, 15 yaşındaki bir kız tarafından lanetlendim. lanetimin içeriği unutamamak ve her unuttum sandığımda yeniden hatırlamak.

    kimi sevsem sensin aslında çocuk, yaşım 29 oldu ve aradan 11 yıl geçti. büyüdün, büyüdüm. kalbini kırdığım günden beri huzur bulmadım. aslında, yalan konuşmanın bir anlamı yok. ilk bir kaç ay çok iyiydi. sonradan aklım başıma geldi. 11 yılın hergünü, seni hatırladım.

    başkalarını sevmedim mi? sevdim çocuk. beni terk edenler de oldu, benim terk ettiklerimde. lanet burada başladı işte. ne zaman bir ayrılık yaşasam ben gidenin yada gönderdiğimin arkasından üzülmedim. yaşanan ayrılıkların ardından, hep sana üzüldüm, hep senden ayrılmış gibi hissettim.

    defalarca, defalarca.

    eskiden daha kötüydü, mesela ben bir mağazada çalışıyordum, merdivenlerden sen gelecekmişsin gibi hissederdim. ne bileyim, köşeyi dönünce karşıma sen çıkacakmışsın gibi gelirdi. oysa, aramızda 1000 km vardı.

    lanetini çek artık üstümden çocuk, büyüdüm, büyüdün. hatta sen avukat oldun. haberlerini alıyordum eskiden. şimdi o da yok. adını google'ye aratınca baro kaydın çıktı karşıma. bu arada yıllar sana da acımamış. çocuk değlsin artık. 25 yaşında, avukatsın.

    ne dersin çocuk? hak ettiğimi biliyorum. hatta bana, seni hatırlatan şarkılardan en birincisi bak ne diyor:

    '' guess i got, what i deserved. kept you waiting there too much my love. ''
    ( sanırım hak ettiğimi buldum. seni orada çok fazla beklettim aşkım. )

    seni orada, yani kalbimde çok fazla beklettim. lanetini nolursun çek üzerimden. gerçi belki, aklına bile gelmiyorumdur.

    şey demiştin, ''seninle gönül bağım yok artık.''

    saplantı haline getirdiğimi falan düşündün bir nebze, hatta beni savcılığa şikayet etmeyi falan düşündüğünü de belirttin, sene 2013. mekan ankara.

    son telefon görüşmemiz,

    heyecandan ''ben, ben'' deyip durmuştum.

    hiç demedim, diyemedim. özür dilerim.

    ''seni seviyor-dum.''

    keşke en azından yüzüme kapatmadan, bir kere olsun bunu diyebilseydim.

    bu arada, ben hala o şehre ne zaman gelsem, sokaklarını ilmek ilmek dokuyorum. sokağını bile unuttum. ne olur bir yerden karşıma çıksan.

    ölmeden, en azından evlenmeden bir kere daha seni görsem ne olur? hiç bir şey demeyeceğim, yemin ederim gözün gözüme bile değmez.

    bir kerecik görsem.

    seni görmeden öleceğim.

    oysa küçücük şehir, görmemem imkansız ama lanet bu ya, 11 yıldır göremiyorum.

    senin yüzünden sevemiyorum çocuk...
    0 ...
  1. henüz yorum girilmemiş
© 2025 uludağ sözlük