sırf buralara yazabilmek için üzülüp geliyorum. yoksa biz de bilirdik mutlu olmasını. eric abim piyanosunun tuşlarına acı acı basa dursun, biz de bir iki iç döküp gidelim.
sevgili a.t.s.ii yevrum sen neyin kafasını yaşıyorsun? gerçek, gerçek diye tutturdun da al sana gerçek deyince neden hala karşıdakinin bir sözüne inanmak istiyorsun a benim akıllı kuzum? sihirbaz gösterisini yapıp topu yok edince, bir yerlerde sakladığını biliriz de ama yine de topun yok oluşuna şaşırmamız gibi. neden illüzyonlara kanmak istiyorsun? neden a.t.s.ii? beni çok yorduğunun farkında mısın? bazen kendim olmak istemiyorum. bu seni üzmesin. yevrum kimse senin hayalinde yarattığın karaktere uymak zorunda değil. onu pinokyo gibi yontup yorulma. yontsan bile özü yine odundan olacak. emeğine üzüleceksin sonra.
en kötüsü de bilmek sanırım. kabullenme kısmı zaman alıyor sadece. bir de işin içine çok lazımmış gibi hisler karışınca. bu da mı gol değil be, bu da mı değil?