zabıta

entry63 galeri video1
    57.
  1. ankaradayken bir kaç kez bunların operasyona denk gelmiştim kızılayda. bildiğin ordu gibi giriyorlar sokağa, araçla falan, su gibi akıyorlar sokağın başından aşağıya doğru ve seri bir şekilde işporta tezgahlarını hop hop aldıkları gibi kasaya atıyorlar daha satıcı abi ne yapıyorsun demeden toplamış oluyorlar, sonra iki laf eden olursa copluyorlar. o gün bu gündür tiksinirim.

    hani o sizin eskiden haberlerde izlediğiniz zabıta ile işportacı kavgası olayı da eğer işportacılarda çok kalabalıksa ve aralarında bir kaç deli varsa öyle çıkıyor, yoksa alayını pataklayıp alıyorlar ellerinden ne varsa.

    büyük konuşmayayım ama bedava gel ol deseler yapmayacağım bir iştir sanırım zabıtalık. çünkü bunlar nerede gariban var ona çökerler ve "tanıdık esnaf" muhabbeti çok yoğun olur. sağlam birilerinden bir şikayet gelsin dükkandaki uyarı tabelasına kadar didik didik ederler ceza kesebilmek için. sağlam bir yerden aynı şekilde uyarı gelsin, yemekhanenin ortasına su kuyusu açsanız kimse de gelip sormaz.

    her sene tayin etmek lazım zabıtayı. polis iktidarı korurken zabıta direkt sermayeyi korur demokrasinin içselleşmediği ülkelerde. o yönüyle de polisten aşağı bulurum bu mesleği.

    diyeceksin ki bu kadar sevmiyorsun olmasa olur mu? o da olmaz. bu sefer birbirinizi zehirlersiniz pislikten ve satılan ürünlerin içeriğini karıştırmaktan. işportacılarla dükkan sahipleri birbirine girer, her gün polislik olurlar. esnaf yaya kaldırımına iki değil beş masa atar yürüyecek yer bulamazsın. esnaf sen yanından geçerken koluna girip zorla dükkana sokar seni, et döner diye eşek döner yersin. gerçi yine yiyorsun. kayıtlı günlük kesim ile satılan arasında günlük 3 ton mu 5 ton mu ne et farkı varmış, bunun yarısı kayıt dışı kesim olsa, gerisi istanbul köyünün kalabalığına yedirilen yaşlı at ve eşekler olmalı.
    0 ...