Avrupanın ilerlemesinde baş rolu ingiliz sanayi devrimi çeker. Herkes italyadan yükselen rönesans ve reform hareketlerine bakar ama. Bu iş içinde ikili anlaşmayla rusların zengin doğal kaynakları (kömür demir v.b.) kullanılmıştır. Ardından almanlar gelir. Oldukça disiplinli ve çalışkandırlar. Kafaları makina ve mekaniğe iyi çalışır. Mercedes in bmw nin arkasında devlet desteği vardır. Almanyada en az 400-500 yıllık kiliseler büyük şapeller vardır. Avusturya ve eski çekoslovakyada da. Fakat almanyayı almanya yapan 1960 larda giden türk işçilerdir. Kimse buna değinmez. Tarımda da fransa başı çeker. Fransa tarım pazarında avrupada birinci dünyada da üst sıralardadır. italyada hala eski usül zeytin yağı peynir unlu mamuller v.b. üretilir. Ayrıca şehirleşmek için tarım arazileri katledilmez. Avrupanın şehir planlaması çok iyidir. italya ve Almanyada bilhassa. Tarihi dokuyu bozmazlar. Bu sayede tarih turizminden de iyi para kazanırlar. Avrupa kobilere de destek verir. özellikle sanayileşmenin getirdiği kirlenme ve atıkların artmasından beri. Örneğin sayabildiğim kadarıyla sadece italyada el yapımı otomobil üreten 16 tane küçük işletme vardı. Sonra çoğunu fiat satın aldı. Fakat hep sömürü ülkelerinin kaynaklarını tüketmişlerdir. Mesela elmas güney afrikada çıkar. Orada işçiler karın tokluğuna çalıştırılırdı yakın zamana kadar. Ama elmas piyasasını belçika Antwerp Borsası belirler. Deniz aşırı ticaret kolonilerin ve dominyonların öncüleri de yine avrupadır. Bunların başında ingiltere ispanya portekiz fransa belçika ve hollanda gelir. Yıllarca sömürdükleri ülke kaynaklarıyla 200 yıldır refah içinde yaşamışlardır. Yani meseleyi kuru kuruya reform ve rönesans hareketine bağlamak hikayedir.