özellikle platoniklerde 9 kasım 2008 fenerbahçe galatasaray maçında lincoln'ün sayılmayan golüne sevinen galatasaray taraftarı gibi bir hissiyat yaratır. şu an aklıma daha güzel açıklayacak bir örnek gelmiyor. haftalarca, aylarca hatta belki yıllarca beklediğin şeye kavuştun sanırsın bir an için. aklını kaybedersin sevinçten. hemen sonra farkedersin işin aslını, mutluluktan uçtuğun yerden yer yüzüne inersin.. lisedeyken hayal ederdim böyle bir sahneyi ama, olmadı. lincoln golü attı ama, o da sayılmadı..
ama her seferinde böyle olacak diye bir kural yok. belki boşu boşuna ümitlenilen öylesine bir vaka değil de herşeyin başlangıcıdır o sarılma, kim bilir?