1942-43 de Stalingrad savaşını hatırlar mısınız?
Almanya en iyi ve yetişmiş subay ve asker olarak Stalingrad'a yolladığı 1 milyon askerden 5 bin tanesi 2. Dünya savaşı sonunda evine dönebilmiştir.
Kayıt altına alınan ve Stalingrad da cephede ölen alman asker sayısı 800.000 kişi.
Cephede yaralanıp veya hasta olan cephe gerisine, Almanya'ya gönderilen ve burada ölen sakat kalan savaşamaz duruma gelen askerleri de katarsanız, esir olanlarla birlikte en az 1.5 milyon asker stratejik olarak hiç yere yok olmuştur.
Bunun bedeli olarak Almanya ciddi bir savunma yapamamış Berlin Almanya tüfek kadar boyu olmayan çocuklar tarafından savunulması sonunda işgal edilmiştir.
Tarih, insan oğlunun aptallığının neticesi ortaya çıkan bir bilim dalıdır. insanın aptallığı olmasa hatalardan ders alsa tarih de olmazdı.
Hitler'in Stalingrad üzerinde Stalin için manevi değeri var diye ısrarı ne kadar aptalca bir durum ise, Osmanlı da kutsal toprakları savunma kararı bu kadar cahilce bir tutumdur.
Arapların ihaneti ortada iken ve yerli halk desteği olmadan hiç bir askeri güç bir bölgeyi ele geçirme savunmada başarı kazanamayacağı (Vietnam, Afganistan, Güneydoğu da PKK, israil'in Filistin işgali, ırak da Amerika işgali, Roma'nın ingiltere işgali, Moğolların Anadolu işgali, Osmanlı'nın balkanlardan atılması vs) gerçeğini bilmeyen cahiller yüzbinlerce genci Arap Ortadoğu Afrika çölüne gömmüştür.
Giden gelmiyor diye yemen türküleri nasıl ortaya çıktı?
Eğer Osmanlı lokal başarıları zaferleri sonunda (Kût'ül-Amâre) geri çekilip şimdi ki sınırlar etrafında bir savunma kursaydı belki Atatürk olmayacak Osmanlı Cumhuriyeti son bulmayacak Anadolu işgal edilmeyecek padişah düşman gemisine binip kaçmayacaktı.
Zırcahil deli peşinde koşmak yerine tarihi karşılaştırmalı olarak okuyun.