104.
-
''maalesef, ben o değilim. ama umudunuzu kaybetmeyin. çünkü birgün, o gelecek. sefil ruhlarımızın karanlığına bir güneş gibi doğacak. evet gelecek!
ben o değilim ama o, gelecek!
belki karlı bir gecenin ortasında ya da serin bir bahar sabahının ilk ışıklarında!
o gelecek.
önce inkar edecekler onu, yalnızca gerçek aşıklar tanıyacak.
binlerce, onbinlerce aşık, onun gelişi ile yeniden aşka düşecek.
geceleri evine ekmek götürmek için yol kenarında bekleyen hayat kadınlarını o kurtaracak.
ganyan bayilerinde bir umuda aldanmış umutsuzlara, o umut olacak.
hergün aynı ruhsuz hayatı yaşayanlara, bir tane hayatları olduğunu o hatırlatacak!
bize aşkı yeniden öğretecek!
işte o gün,
gecekondu mahallelerinin çamurlu sokaklarında misket oynayan çocuklar, kafalarını kaldırıp gökyüzüne baktıklarında bambaşka bir aydınlık görecekler.
akıllılar, işte o gün delirecek.
gerçek deliler itibar görecek.
haklı ile haksız, o gelince ortaya çıkacak!
bekleyin onun gelişini.
işte o gün, siz ve ben yeniden buluşacağız.
işte o zaman, siz beni takip edin.
hayır, ben o değilim!
ama sizi ona ancak ben götürebilirim!
o geldiğinde beni susturamayacaklar! beni unutmayın kardeşler!
onun gelişini bekleyin.
gelecek!''
suzan'a.