üni birinci sınıf öğrencisiydim, denizcilik fakültelerinde 3+3+6 ay staj yapılır normalde. ilk stajımdayken gemiye katılalı daha 2 hafta civarı olmuş, işi anlıyor ama eksik yapma korkusundan başkasına yıkmaya çalışıyordum çoğu zaman..
yanaşmadaydık, körfez bölgesinde çelik ruloları tahliye edip küçükyalıdan yeni yükü almaya gidecektik.
takribi 25 mil mesafe kala kamaramdan çağırıldım, ambar kapakları açılacakmış, safetyleri giyip çıktım güverteye. hava rüzgarlı,üstüne bir de girişte olduğumuz için bordalardan alıyoruz rüzgarı tabi.. deck party ile buluştum a. koduğum chief i anlattı operasyonu.. sonuç olarak göreceğiniz gibi kimse bi bok anlamamış tabi. he he diyip başladık muşambayı tutan çıtaların takozlarını sökmeye. tamamını söküp çuvallara koyduk, çıtaları coaming armlara yerleştirip o zamanlar varlığını bile bilmediğim kapak cleat leri söktüler. ve tek yapılması gereken iş olarak muşambayı katlayıp yerleştirmekti.
ambar kapaklarının üstüne 4 kişi çıktık. reis, gemici, 2 stajyer olarak çıktık. alt tarafta da çarkçı, 2 yağcı, 1 gemici ve a. koduğum 2. kaptanı sözüm ona muşamba uçmasın diye tutuyordu. başladık katlamaya, sağ-sol, yarıya katla, bir daha sağ-sol, baştan tut sürükle arkaya falan derken 1. ambar kapağı hazırdı. 2. yi de yapmıştık.
ancak son kapağa geldiğimizde azrailin gözünün bizlerin üzerinde olduğu farkettik. rüzgarüstünde kalıyorduk artık. işleme başladık ve daha katlayamadan a. koduğum 2. kaptan muşambanın ucunu kaçırdı.muşamba, a. koduğum 2. kaptana yakın olan stajyer pek deplasmanlı(kilolu) olmadığından yere düştü ve hemen diğer uçta bulunan bana, resmen tokat attıp devirdi. kontrolü kaybedip yere düşünce en son görüp hatırladığım kadarıyla geminin pupa yönünde emeklemeye çalıştım. ancak altına rüzgar almış ve ambar kapağı ebatındaki bir muşambayı hafife almıştım. 4-5 emekleme cabama rağmen muşambayla resmen dürüm olmuş şekilde denize, hatta ölüme doğru gidiyordum. artık 1 saniyeden az zaman içinde, kendime bir plan yaptım.
gemi kreyninin tellerine tutunmak oldu bu plan. ve işe yaradı da. göbeğim ve küpeşteye kancayla sabitlenmiş kreyn tellerine denk gelecek şekilde, ayaklarımdan kuvvet aldım. dürüm olmuş şekilde yuvarlanırken önce sırtımda sonra da kol ve bacağımda müthiş bir ağrı hissederek nefesimi tutuyordum. gözümü açtığımda hala nefes aldığımı farkettim. hala güvertedeydim. ambar kapağı ve küpeşte arasına, güverteye düşmüştüm. 2 gün istirahat verdiler, "iyi la yaşıyon he" diyen a. koduğum 2. kaptanın sözlerine maruz kalsam da 3 hafta sonra güzel bir para ile gemiden ayrıldım.