yaşım 9-10, mavi önlüğümle köy okulunun yolunu aşındırdığım zamanlar, mevsim kış.
o zamanlar en sevdiğim yiyecek pekmez ama evde uyuşmazlık var. külekte satılan donmuş pekmezlerden bahsediyorum. ben onu sobanın gözünde eritip yemeyi severken iki abim ve evin diğer fertleri donmuş seviyordu. küçük piç olmamdan dolayı gül hatrıma eritip getiriyorlardı hep.
bir zaman sonra sosyal bilgiler dersinde demokrasi kavramını gören abim yüzünden olsa gerek babamın buyruğuyla eritme işlemi evimizde bir anda yasaklanmıştı; kınanır olmuştu. o neymiş öyleydi, külek pekmezinin de bir adabı vardı canım.
bense adını çok sonra öğrendiğim direnme hakkımı kullanmaya karar verip o ve ertesi sabah kahvaltı etmeden okula gitmiştim. öğle ve akşam yemeklerine katılsam da sabah protestom anlaşılmış olacak ki üçüncü günün sabahında o malum tasta yarısı eritilmiş pekmez vardı. annem çoğunluk tiranlığına izin vermeyip uzlaşmacı bir yaklaşım sergilemişti. sağ olsundu.