kemalizm dini diye güya anti-otoriter anti-totaliter bir tutum alanların çoğunun müslüman ve siyasal islamcı olmalarından kaynaklanan durum. adam kemalizme din diyor, ama kendi de bir dine inanıyor, adam mustafa kemal'i fetişleştirmeyin diyor ama muhammed söz konusu olduğunda her türlü fetişleştirme mevcut, anıtkabire türbe ya da kabe diyor ama kendi dininin şartları arasında küp şeklinde bir yapının etrafında yedi kere dönmek, bir de bir kaya parçasına şeytan diye taş atmak gibi ritüeller var.
şimdi denilecek ki, iyi de kemalizm bir ideoloji islamiyetse bir din. birisi insan yapımı öbürü ilahi. iyi hoş da, ikincinin öyle olduğunu, ikincinin doğruluğunu nereden biliyorsunuz, var mı elinizde bilimsel, pozitif bir veri, yok. dolayısıyla bilmiyorsunuz ki!
mesele de bu zaten, inanıyorsunuz, siz ona inandığınız için o sizin doğrunuz oluyor. e işte kemalist de başka bir şeye inanıyor, bir dine değil ama dine çok yakın bir şeye inanıyor.
dolayısıyla bir dine inanarak, başka bir dini eleştiremezsiniz. dini ancak insan özgürleşmesi ile ilişkilendirerek eleştirebilirsiniz, her türlü dine karşı bir tutumunuz olmadıktan sonra, bütün dinleri karşınıza almadıktan sonra kemalizme laf atmanız, "bakın onun dedikleri yanlış bizimki doğru" anlamından ve içi boş bir retorikten başka bir şey ifade etmez.
velhasıl kelam, kemalizmin bu ülkede sağdan eleştirisi yapılamaz, kemalizme düşmanlık yapılabilir ancak, çünkü sizin inandıklarınızın karşısındadır, siz onun teori ve pratiğini inançlarınıza aykırı bulmaktasınızdır. derdiniz otorite ile baskı ile tahakkümle değildir, siz başka bir baskı rejiminin teorisini ve pratiğini dikte etmek adına kemalizmle hesaplaşmaya girişirsiniz, belki bunda kendi açınızdan başarılı da olursunuz, lakin buradan ne demokrasi ne de özgürlük çıkar, o yüzden nafile çabalar bunlar.