hoşlanılan kızın tesadüf sandığı kurgusal olaylar

entry12 galeri
    1.
  1. evet, meşhur hoşlanılan kız.

    söz konusu kızın 'aaa sen de mi bu dersi alıyodun' gibi bol şaşırma efektli cümleler kurduğu olaylar olup, tesadüfle uzaktan yakından alakası yoktur bunların. çocuk uzun uğraşlar, altyapı çalışmaları sonucu hazırlamıştır söz konusu olayı.

    şimdi, konuyu daha iyi özümsemen için seni 7 sene öncesinin eskişehiri'ne götüreceğim marty mcfly. herhangi bir haftaiçi sabahına:

    - aaa günaydın. sen de mi bu duraktan biniyosun?
    + hee, ehe ehe. günaydın. ehehe günaydın. ehehe, hee, günaydın. eheehe bu duraktan. günaydın. benim evim de şuralarda bi yerde. ehehe..

    yalanını şu suratsız biletçi dayı sksin senin! evi şuralardaymış! bu rastlantının(!) kamera arkasına bakalım:

    - kızın kaldığı yurdu öğrenmek,
    - sınıfa kaçta geldiğini öğrenmek,
    - hangi duraktan bindiğini/hangi durakta indiğini öğrenmek,
    - otobüsün hangi kısmını tercih ettiğini öğrenmek,
    - durakta beklemek, beklemek, beklemek, beklemek..
    - ve nihayetinde 'aa sen de mi..'

    evi şuralardaymış! eskişehir'i bilenler için konuşuyorum: ev kızılcıklı caddesine yakın, binilen/inilen durak odunpazarı'nda. eskişehir'i bilmeyenler için konuşuyorum: süper memleket aga. herkes genç, herkes öğrenci, herkes senin gibi.. neyse.

    kışın ayazında sabah akşam o kadar yol yürüdüm bilader. sırf o tesadüf için.

    köşede beklemeler, onun gittiği marketten alışveriş yapmalar, arkadaşlarını kafaya alıp takıldığı mekanları öğrenmeler.. manyaklık mı? olabilir. ama aşk tesadüfler yaratmaktır ve manyaklıktır evet.

    işe yaramayan girişimler de olur elbet. planlamadaki aksaklıklar yüzünden. misal, kızın her haftasonu ankara'ya gitmesi, dersinin 1'de bitmesi, okula valiziyle geliyor olması, yani 2-3 gibi otobüse binecek olması.. o saatlerde terminale gitmek; sen de bi yer gidecekmiş gibi. ankara otobüslerinin peronları arasında mekik dokumak. eskişehir'i bilenler için konuşuyorum: kamil koç, nilüfer otobüsleri ismar'ın o taraftan kalkarken, ceylan, anka otobüsleri diğer uçtan kalkardı. eskişehir'i bilmeyenler için konuşuyorum: süper memleket. 1 liraya tiyatroya gidebiliyordun misal.. neyse. ikinci hafta terminale yine gitmek, yine rastlamamak; üçüncü hafta yine gitmek, rastlamamak.. yıllar sonra öğrenmek ki, kızın treni tercih ediyor olması!

    haa, hayatı akışına bırakıp hileye hurdaya-dolaba başvurmadan tesadüf beklediğim de oldu. ama yok! müdahalesiz tesadüf çok zor hacı. hatta imkansız gibi. her şeyi kaderden beklememek lazım zaten.

    yaptığım kurgulardan öğrendiğim bir şey var ataol abi. teadüf karşıdaki kişiyi çok etkiler. 'aman allahım, bu çocuk benim kaderim galiba. kader bizi hep karşı karşıya getiriyor..' gibi düşünür. lakin bokunu çıkarmamak gerek tabii. 'ay bu manyak beni takip ediyor galiba. her yerde karşıma çıkıyor sapık manyak' diye de düşünebilir, o yumruk kadarcık kafasının içindeki şüpheci beyniyle. yıllar sonra bunu da öğrendim.

    hoşlanılan kız evrim geçirip de her saniye düşünülen kız olduğunda tesadüfler de büyür. yılın ilk karı yağarken beraber yürümek ümidiyle her akşam hava durumunu izlemeye başladığımda basit planım da kafamda netleşmişti: 'alo, hehe, ee ıı ehe ehe, sizin ordan geçiyordum da.. çok güzel kar yağıyor. ilk kar. tam yürümelik...' diyecektim ve 'ama ben evde değilim ki' dememesi için allah'a yalvaracaktım. 6 güne yakın karın yağmasını bekledim. tam yağacak gibi oluyordu, montu bereyi kapıp koşuyordum hamamyolu'na doğru. göt donduran ayazı yiyip it gibi titreyerek geri dönüyordum eve. hava tahminlerine fazla güvenmemek gerekiyormuş... ve son akşam, kar serpiştirmeye başladığında heyecandan ince bi ceketle evden fırlamak, soluğu hamamyolu'nda almak, planlanan telefon konuşmasını yapmak ve ilk karın altında iki saate yakın yürümek. evet, ceketle. ama soğuğu hissedecek durumum yoktu zaten.

    bu yazıyı sonuna kadar okumayı başarmış genç aşık, son sözüm sana. sevdiğin için tesadüfler yarat. imza: aşk doktoru akın coşkundeniz.
    116 ...