1930 Yılının Eylül Ayının 30’una ait Cumhuriyet Gazetesi’nin manşetinde şöyle bir haber yer almaktadır: “Kahraman Bir Hanım… Erzincan Civarında 50 Kürt ile Müsademe (çatışma) Ederek Şakileri (eşkıya) kaçırdı” Cumhuriyet Gazetesi’nin haberinin tam metni şöyledir:
Cumhuriyet gazetesinin bu yazısını oraya buraya büküp
çevirmeye ve gevelemeye hiç gerek yok. Yazı açık ve ortada.
Günümüzde, pkk, ydp – ypg derken onlarca değişik adla ortaya saçılan terör örgütleri, algılarla oynama aracı olarak
kullanılmaktan başka bir işe yaramamakta. Yüz ayrı ad da alsalar
hepsi birdir. Atatürk’ün Türkiyesi, başlığı kendi ilkeli bakış açısı ve
Türkçü görüşüyle açıkça atmıştır; “kürtler!” Yani bir ad
vermeye gerek kalmaksızın, hiç birini birinden ayırmaksızın, cilalayarak
parlatmaksızın ve görmemezlikten gelmeksizin! “haydutlar
sözcüğü” ile eş anlamda kullanılmıştır. “pkk idi, ypg idi,
ermeniydi, dışarıdan gelmişler, bilmem kimler eğitmişler, onun
adamı, bunun lejyoneri, kandırılmışlar, gerçek kürtler öyle
değilmiş, vb.” bulunabilecek olan sayısız kanlı dallara
tutunmaya gerek duymaksızın açıkça “kürtlere kürt” diyerek ve
kürtlerin “haydutluğun birincil dereceden sorumluları olarak
gösterilerek” ortaya koymuştur. Kimse boş bop düşleri için
tutunduğu demokratik ve kürt açılımı yaygaralarıyla, Türklerden
kürtçü ve kürt sevici yaratma, kürt ırkçılığını insancıllık olarak
yayma çalışmalarını şekerlere bulayarak bizlere yediremez.. Kirli geçmişleri ve karanlık görüşlüleri aklayamaz..