milletin kıçından anlayacağım diye büküm büküm büktükleri söz.
temelinde yatan anlayış aslında müthiş.
her sokak başına,ortasına sonuna üstünkörü ve saçma sapan bir mimari ile yapılan o camilerin kaçı doluyor? kaçı gerçekten ibadet için kullanılıyor? tarikatlara yuva yapılmayan, para toplama amaçlı bir derneğin yapımı olmayan kaç cami kaldı? çok az. inanın çok az.
işte sırf bu müslümanmış gibi görünen ama müslümanlıktan zerre nasip almamış kişiler yüzünden toplumda kutuplaşma ortaya çıkarılıyor.
cümleyi bu haliyle okuyanlar açıklamaya iyice baksın,
eski camilerin mimarisi ile birlikte bir sanat eseri olduğunu, o camilerin ihtiyacımız karşıladığını da dile getirmişti bennu yıldırımlar.
şimdi kültür merkezi konusuna gelelim.
kaç tane kültür merkezi var koskoca ankarada? kızılaydaki tiyatroyu yıkıp yerine hemen bir avm konduran zihniyet aynısını muhsin ertuğrul sahnesine yaptı akm'ye yaptı.
cahillik dinimizin karşı çıktığı en büyük düşman.
cami yapılmasın demiyoruz. ibadeti herkes heryerde yapabilir, mescitlerle bile bu ihtiyaç halledilebilir ama bir tiyatroyu başka yerde oynayamazsın, bir eğitimi okuldan başka yerde vermezsin, bunu dile getirmeye çalışıyoruz.
osmanlıda dikkat ederseniz merkez camiler dışında küçük yerleşim birimlerinin ulaşabileceği ortak noktalara camiler inşaa edilmişti. bu ihtiyacı karşılamaya yönelikti.
doğrudan dine saldırı olarak görüp karşı çıkar, asıl anlatılmak istenenden uzak kalırsak o zaman bu toplum kutuplaşma içinden çıkması imkansız olur.