günümüzde STV nin o dönem dizileri alay konusu belki ama birde şöyle bakmak lazım. STV nin o sürrealist senaryolarla dini yapım diye izlettiği dizi ve filmleri saymasak o yıllarda muhafazakarların kanal 7 de çağrı veya HZ. Ömer gibi belli başlı ve başka ülkelerde çekilmiş filmlerin dışında izleyebileceği çok fazla yapım yoktu. dindar medyası üreticilik konusunda gerçekten 0 ın altındaydı. türkiye de yapılan dini filmlerin de hemen hepsi eski zamanda arap kıyafetli entarili oyuncuların oynadığı oyunculukların göz kanattığı belli başlı halifelerin hayatlarından kesitlerden ibaretti.
Aslında bir anlamda o yıllarda STV din konulu yapım olayına, bilgisayar efekti ve melek kavramını daha cesur ele alışı, sorguya çekilme gibi kavramları bir şekilde dahil ederek türkiye de dini yapım konusunda çıtayı yükseltmişti. Daha tiyatral ele aldılar benzerlerine göre, çok daha etkili bir hale getirdiler. Mesela ben çocuktum öldükten sonra olacaklarla ilgili bir film veya dizi bölümü izlemiştim rüyama girmişti. daha basit bir tabirle sadece ramazanlarda sahura kalktığınızda zoraki izlediğiniz o dini filmleri dönüştürerek günün her saati izlenebilecek hale getirip ilginç senaryolarla daha çok kitleye izlenebilir hale getirip insanlara sundular.