Britanya müziğine olan hayranlığımın kökenini yıllar sonra fark ettim. Tüm bu sevdiğim müzisyenlerin şarkılarında anlattıklarına baktığımda hepsinin gündelik hayata dair, herkesin yaşayabileceği, basit şeyler olduğunu görüyorum. Bu insanlar fildişi kulelerden, milyon dolarlık mücevherlerden falan bahsetmiyor. Ama bu basit konuları sanatçı gözüyle görüp sanatçı tarzıyla şarkıya dönüştürüyorlar. Adam sabah uyandım hava soğuktu gardrobu açtım ayakkabım eski yenisini giydim ben de şimdi her şey daha güzel diye şarkı yapmış. işte her gün yaptığımız normal hareket ama ben 40 yıl uğraşsam böyle şarkıya dönüştüremem herhalde. Aynı şeylere bakıp farklı gördüğümüz kesin. Sanat da zaten bu nedenle büyüleyici bir şey. Örneğin yine jake bugg: i drink to remember i smoke to forget diyor. ÖRneğin Arctic Monkeys bir pub bir otobüsteki bir an veya orada olan şeyleri(mardy bum) bir kadının yaşlanmasıyla geçmişe duyduğu özlem(fluorescent adolescent) hakkında söz yazıyor. Keza oasis öyle. Beatles dünyada akımlar başlatmış efsanevi bir müzik olayı ama şarkı sözleri “o seni seviyor” ama önemli nokta şu ki bu sözleri başka kimse yazamaz. Basit gibi duran basit konulu sözleri eşsiz bir yetenekle ve üslupla sanata dönüştürüyor Britanya. Benzerlerini bile yapabilmek mümkün görünmüyor.