diamonds and rust

entry27 galeri video1
    11.
  1. bir evimiz vardı küçükken. kerpiçten yapılmış ev ha yıkıldı ha yıkılacak derken taa günümüze dek ayakta kalmıştı tüm asaletiyle. emekli bir polisten aldık bu evi. polisin delirdiğini, karısını öldürdüğünü, ama hiç bir devlet görevlisinin kendisini almaya cesaret edemediğinden dolayı hep evin balkonunda elinde silahla beklediğini duyardık komşunun çocuklarından. çocukluk ya ne dense inandık ve deli gibi korkardım aldığımız o evden. bir gün eski sahibi elinde tabancayla karşıma çıkacak diye...
    aylar içinde bahçedeki her yerde mor sümbüller çıkmaya başladı, kokusuna bayıldığım bu çiçeği nerde görsem dibini kazıp sulamaya başladım. ve bir gün birinin dibinde poşet içinde poşet, sarılmış bir paket gördüm. açtım heyecanla, üç tane kaset çıktı içinden.
    üzerinde magnum yazan yeşil kasedin içindeki en sevdiğim en damar şarkıydı diamonds and rust... evinde mahzuni şerife ait birkaç kaset dışında kaset buunmayan 10 yaşlarında bir çocuğun bugünkü müzik zevkine sahip olmasındaki en büyük şansımdı bu şarkı...

    ne zmaan dinlesem şimdi bu şarkıyı, elinde silahıyla bir emekli polis oturur balkonda, beni izler. one more cup of coffee'yi mırıldanıp kahve içer bir yandan...
    3 ...