Kalp krizi sinsi bir hastalık değildir. Sinsi hastalıklar sessiz seyreder, bu da kronik olduğu anlamına gelir.
Halbuki kalp krizi kronik değildir. Adı bile "akut miyokard infarktüsü".
Yani kalp hücrelerinin aniden ölmeye başlaması.
Herkesin 3-4 ayda bir gidip efor testi, ekg falan yaptırmasına da gerek yok. Risk altında olanlar yaptırabilir. Onun da zaman aralığını tam bilmemekle beraber 3-4 ay kadar kısa süreli olduğunu sanmıyorum.
1-kilonuza dikkat edin.
2-kan kolesterol değerlerinizin uygun aralıklarda olmasını sağlayın ki egzersiz şart.
3-bir de genetik olarak bazı insanlar emboliye daha yatkın oluyorlar. Bu arkadaşların sigarayı bırakması gerek. Herkes bırakmalı ama bunlar ağzına sürmesin. Ve yine özellikle bu arkadaşlar sporu hayatlarının bir parçası haline getirmek zorundalar.
4-göğsünüzün alt tarafında mide ağrısı sandığınız şey aslında kalp krizi olabilir, baskı, ezilme tarzında bir mide ağrınız olursa mutlaka acile gidin ve ekg çektirin. Gaz sancısı deyip yollayabilirler. Bazen bu ağrılar daha sonra gelecek olan krizin habercisi oluyor.
Ve damar tıkanıklığım daha %20 imiş, sıkıntı yok idare eder falan diye düşünmeyin. Kalp krizlerinin çok miktarı %70'ten aşağı tıkalı koroner damarlardan ileri geliyor.
En önemlisi ise şu: yaşadığınız hayat sadece sizin değil. Daha fazla yemek, daha fazla yatmak, daha fazla sarhoş olmak, sigara içmek, sağlıksız yaşamak bunlar kolaya kaçmaktır. Kendi hayatının değerini zevk aldığı şeylerden ötürü göremiyor insan bazen.
Ama dediğim gibi o hayat sadece sizin değil. Kızınız, oğlunuz, karınız, anneniz, babanız, kardeşiniz, geriye yokluğunuzun bıraktığı yıkıntılar kalıyor.
Sağlıklı yaşayın. Sevenleriniz size sarılsın, mezar taşınıza değil.