çok yerinde bir tespit. erkekler (ve kısmen kadınlar da) monogam değidir. erkeğin "aldatma" genleri, mağara çağı atalarımızın, her canlıda olduğu gibi, varolma güdülerine göre kodlanmıştır.
avlanırken ölen erkek, savaşırken ölen erkek, mağaranın rıskını temin edemediği için üzüntüden kalp krizi geçiren erkek. salgın hastalıkları, doğal afetleri fılan da eklediğimizde, başta erkekler olmak üzere insan soyu için nesli tükenmek faciası her zaman reel bir tehlike olmuştur. o halde ınsan neslinin devamı için erkeklerin mümkün olduğunca cok kadını döllemesi, etik anlamda kutsal bir görev niteliği taşımıştır. zaten "yaratan" da fizyolojimizi bu gerçeğe uygun olarak dızayn etmiştir. kadın kısmısı ayda bir yumurta şey eder, erkekler ise bir atımda yüz milyon maratoncu.
şekil a da görüldüğü üzre, erkek tek eşli yaşasa, üremek için ayda bir düşen yumurtayı bekleyecek (o gün de hatunun başı ağrır nedense).
yani aldatmak, mağara döneminde ınsan neslinin devamı için zorunluydu. simdi zorunlu mu? hayır ama genlerimizde var.
olaya bu şekilde, nesnel yaklaşmak lazım. bu gerçeği anlamadan 'aldatan adi erkek' karikatürü çizen femoşlara şunu hatırlatmak gerekebilir:
