sünnet olmak, yetişkin çağına gelmemiş, kendi iradesi ile karar alma yetisinden yoksun bir bir çocuğun muhammet peygamberin tavsiyesi üzerine, çükünün bir parçasını kesmek eyleminin adıdır.
"sünnet oldun mu?" sorusu bu manada yanlış bir sorudur. doğrusu şudur: " sana sormadan cükünün bir parcasını kestiler mi?"
peki niye kestiler? "hijenik kaygılar yüzünden".
hmmm, "yaradan" herseyimizi kusursuz yaratmış çükümüz hariç! kendi de kararsız. musa'ya kes kabuğu diyor, sonra 'oğlu' isa'yı gönderip kesmesinler diyor. sonra son elçisini gönderiyor. allahın elçisi muhammed peygamber 'kesilmesini' sünnet olarak ilan ediyor.
adı üzerinde sünnet, yani yapsan iyi olur, yapmazsan cehennemde yanmazsın. peygamberin tavsiyesi sonuçta.
allah'ın haram dediği, kesinlikle uyman gereken alkol yasağına ramazan ayı dışında uymayan müslümanlarımız neden peygamberın tavsiyesine taparcasına cocuklarının çükünden parça keserler? anlamak zor.
gerçek şundan ibaret: sünnet psikolojık ve fizyolojık anlamda bir eziyettir. milyonlarca cocuk icin sünnet bir travmadır, ruhsal eziyettir. ikincisi, sünnet olan erkeğin
penisinin baş derisi kurur, nemli ve doğal duyarlığını kaybeder. genc yaşlarda farkedılmese de, ileri yaşlarda sünnet nedeniyle duyarlığı azalmıs bir penis kellesi ile orgazm olmak feci zordur.
evet allah bizi kusursuz yaratmış, peygamberin tavsiyelerini gereğinden fazla ciddiye almamamk lazım. sonuçta kendisi de sünnet olmadı. "Sünnetli doğdu" diyorlar!
