beyaz geceler

entry147 galeri
    132.
  1. iç sıkıntılarımdan kurtulamadığım, kendimi çokca hırpalayıp bunalttığım bir dönemde okuyup kendimi unuttugum bir dostoyevski hikayesi.

    Oldukça kısa ve okuması keyiflidir. kahramanların iç dünyaları hemen hepimizin duygu ve düşünceleriyle benzeşiyordur. Bu yönüyle insanı hikayenin içine çekiyor. Tabi bir takım gariplikler, eksiklikler de yok değil hikayede. Biraz çocuk kitaplarındaki gibi hızlı atlamalar ve olayın gerçeklikle bağdaştırılmasının güçleştiği geçişlerin olduğu söylenebilir. Ama yine de keyif verici.

    Nastyenka'nın dönekliği daha doğrusu satıcılığı, sözünü çiğnemesi, kaypaklığı daha hikayenin en başındaki ikircikli hallerinden seziliyordur.

    Yanında duran onun iyiliği adına elinden gelen her şeyi yapan adama en azından elini vermemeliydi. Söz vermemeliydi.

    O nasıl bir dönüştü öyle...

    Kısa izah; nastyenka bir zamanlar kendi evlerinde kiracı olan ve sonrasında moskovaya giden bir beye aşık olur, aşık olduğu adam giderken seneye tam bu zamanda şurda buluşalım der. Sözleşirler. Adam dört gece boyunca gelmez. Nastyenka aglarken bir vesileyle bir başka gençle karşılaşır bu gecelerin ilk gecesinde... ve dostlukları ilerler. Birbirlerine iç dünyalarını açarlar. En sonunda bu genç adam aşkını ilan eder. Tabi o zamana kadar duyguları aşkını ele verir. Ama kız biraz anlar biraz anlamazdan gelir velakin son gece kız artık beklediği adamdan umudunu kestiğini ilan edip gencimizle sevgili olur. Evliliklerini bile planlarlar. Ama son dakikada moskova yolcusu ile en nihayet karşılaşırlar gecenin karanlığında. kahpelik bu ya nastenya elini verdiği çocuğu göt gibi bırakır orta yerde.
    Ve hemen moskofluya, günlerdir bekledigi, ugrunda göz yaşı döktüğü adama koşuverir ve gözden uzaklşırlar. Sonra dalga gecer gibi bir özür mektubu gonderir filan.

    Ama hikaye elbette tam olarak bu degil.
    2 ...
  1. henüz yorum girilmemiş
© 2025 uludağ sözlük