Masam habeşistan kokuyor. Etli dudaklarımda kahve kokulu bir cezbe. Tütün sardım, yanışı kızılderili katliamı, içimi orman yağmurları patikası. Yol geçiyor önümden, bir yönü arabistan'a bakıyor, bir yönü londra'ya. insanlar var sağımda solumda, en az bir düzine ve yarım düzinesi kendinden bihaber. Sağım solum önüm arkam orospu çocuğu, keşke bunlar için sövseydim sana.
"Masamızda iki kadehlik habeşistan, yudumların minik, etli dudaklarında kahve cezbesi. istersen etiyopya'ya gidelim, muhtemelen vize istemez bizden, gidemezsek oradan bir bulut ısmarlayalım."