la liga'dan sonra tek geçerim, nedeni ise oynanan futbolun kalitesi değildir elbet... futbol malum sadece o 105x68 metrelik çim alandan ibaret değildir. o göklere çıkartılan premier league'de gollerden sonra gay gibi "yiieeaah" diye bağıran sarı pipilerden ziyade, bu ligde tribünün ve taraftarın allahı vardır. en kötü takımının bile her maçında tribünlerde koreografinin, meşale şovun, tezahüratın allahı yaşanır... örneğin 2002-2003 sezonunda şampiyonlar ligi'nde oynanan inter milan-ac milan yarı final maçı ve oradaki mükemmel ötesi tribün şovları avrupa'da bile serie a'nın tribünlerinin diğer ülkelerin kulüplerine oranla ne kadar "bol" geldiğini gösterir... aslında olay italya ile alakalıdır ki bugün serie b'de oynayan parma'nın kale arkası tribünü liverpool'un mükemmel olduğu iddia edilen taraftarını solda sıfır bırakır...
ayrıca, livorno-lazio ve juventus-ac milan maçları da görülmeye değerdir. malum oradaki "derbi" ve "çekişme" kavramları bizdeki gibi güce endeksli değildir, çoğunlukla siyasi veya tarihidir. burada beşiktaş eski günlerinden uzakta diye 3 büyüklerden çıkarılsın diyen kazmalar var, bu tür saçmalıklar serie a'da görülmez. bunun en somut kanıtı da torino-juventus maçlarıdır.
futbol bildiğiniz gibi 1969 senesinde honduras ile el salvador arasında 5 gün süren bir savaşa neden olmuş bir spor dalıdır, yani kavgası gürültüsü olmayınca biraz eksik kalır, her ne kadar bunlar istemeyen olaylar olsa da...
bakıyorsunuz o "süper" premier league'den liverpool-everton derbisine... taraftarlar muntazam aralıklarla oturmuş, herşey çok ama çok düzenli, saha mükemmel, taraftarlar robot gibi her pozisyon sonrası aynı sesleri çıkatıyor... saha dışında olaylar çıkıyordur o ayrı...
bir de bakıyorsunuz as roma-lazio derbisine, tribünler kaos içinde, her tarafta meşaleler var, birden curva nord'da dev bir mussolini resmi açılıyor akabinde diğer taraftan oraya meşale yağıyor... dakikada 2-3 tane ses bombası patlıyor, yani futbol değil ufak çapta bir çatışma sözkonusu. italyan polisi maç esnasında bile dayak yiyor, atılan gollerde her iki taraf da kendini kaybediyor... öyle medenice alkışlama falan yok... bu manzarayı "mükemmel" olduğu iddia edilen o ingiltere liginde göremezsiniz; https://galeri.uludagsozluk.com/r/31447/+
sizi bilmem ama ben ikincisini izlemekten daha çok zevk alıyorum, oynanan futbol belki de ingiltere'deki kadar süratli ve tempolu değil ama hemen üstteki maçta mesela, bir taraf gol atınca "bakalım diğer takımın taraftarları şimdi ne yapacak" diyorum ben...
inter-atalanta maçında sahaya motosiklet atılıyor*, bir başka milano derbisinde bir inter taraftarı sahaya dalıp alessandro costacurta'yı tartaklamaya kalkıyor... bunlar serie a'nın ne kadar fanatik bir lig olduğunun göstergesidir...
(bkz: 11 mayıs 2001 inter milan ac milan maçı)
fazla uzatmaya da gerek yok işte. belki de mafyasıyla, taraftarıyla, saha dışı olaylarıyla bize en çok benzeyen lig olduğu için bana o kadar yakın geliyor... favori ligi olmamamın sebebi ise benim yarasalarımın**la liga'da oynamasıdır*...