tam orta yolcu...
aman konuğum bana kırılmasın, aman beni iyi aile çocuğu bilen halk bana kırılmasın, aman telefondaki izleyici bana kırılmasın!..
hacı tamam senin özün bu. anlıyorum. fekat senin "öz"ün problem zaten.
türkiye de malzeme bu kadar bolken, talk show ve mizah yapıp bir insan evladı nasıl muhalif bir şey söylemez? algım duruyor bu noktada. aslında sadece sana da değil lafım. neyse dağılmasın konu...
"ya işte doğalgazda şöyle zamlandı böyle oldu bik bik" tarzında konuşarak eleştiri yapmaya çalışma. yahu korkma! azıcık cesur ol be adam. ne olacak bazı kesimlerden izleyici kaybetsen. bir o kadar izleyici kazanacaksın. arkandan sözünün eri bir adamdı diyecekler en azından. ya şimdi?
işçi çocuğuyum diyorsun her fırsatta. yeri geldiği zaman o halkçı ağzınla; yokluklar zorluklar çektim diyorsun. en azından sosyal demokrat* olduğunu ima edebiliyorsun. muhtemelen bu eleştirilere de şu cevabı verirsin;
- ee nihayetinde bu bir show programı halkın sorunlarını konuşacak değiliz. ben onları sorunlarından uzaklaştırarak streslerini üzerlerinden atmalarını sağlıyorum. benim işim siyaset değil! benim işim mizah!..
sen ve senin gibiler yıllarca bu cevabı verdiler. kimse zaten senden kalkıp bir "neden" programı ciddiyetinde bir tartışma beklemiyor. kimse sana bir levent kırca da ol demiyor. tamam anlıyorum bu bir show. peki sistemi bu kadar bozuk ve skandallar ülkesi olan bir ülkede yaşayıp, mizah unsurunu muhalif bir bakış açısıyla neden sunmuyorsun?
çok değil ya arada bir yapmaya çalış en azından. ama yapar gibi yapma...
ağzından cesurca dökülsün sözcükler. biraz ironi biraz mizah biraz muhaliflik...
