Son dönemlerde ülkemizde yadsınamaz bir yükselişi olan "sağlıkta terör" ile ilgili haberlerden mümkün olduğunca kaçınmaya çalışıyorum. Hepsini görüp, aşırı üzülsem, sinirleniyorum. Elimden bir şey gelmemesi ve özellikle bunları önleyici bir yaptırımın olmaması aşırı sinirimi bozuyor.
Zaten bir ülkede sağlık hizmeti veren personelin can güvenliğinin sağlanma ihtiyacının olması benim için başlı başına bir soru işareti. Hatta bir ünlem. Çünkü "Ben birilerini iyileştirmeye çalışırken neden hakarete uğrayayım, darp edileyim, hatta canıma kast edilsin ki?" diye düşünüyorum.
Her meslekte olduğu gibi, bizim alanımızda da çürük elma olarak tarif edebileceğimiz saygısız, belki de yetersiz kişiler olduğunu düşünüyorum. Ama bu olayların bahanesi bunlar olamaz. Bir insanın canına kast etmek bu kadar kolay açıklanabilir bir şey olmamalı. Zaten bu hangi durumda açıklanabilir veya savunulabilir bir şey ki?
Bir hekim adayı olarak, bu gibi üzücü olaylara şahit olup, nasıl ülkemdeki (diğer konular şöyle kenarda dursun) mesleki geleceğimle ilgili karamsar olmayabilirim ki? Maalesef çoktandır olaylar kafa çevrilemeyecek boyutta. Bir reçete olayında daha hekim fiziksel saldırıya uğramış ve hatta boğazı kesilmiş.... Ne diyebilirim ki?
