adına güz diyenler de vardır. belki, sinelerinde acı taşıyanların dilinde, hazan mevsimidir adı. mevsilerden bir mevsimdir. dört mevsimden biri.
neden, sonbahar koymuşlar adını, yaşayan bir daha yaşamayacakmış gibi. ömür oldukça, güneş doğdukça, rutinini bozmadan, biteviye gelecektir.
sonun mevsimimi var sanki. her an bir başlangıç, her an bir son değil mi? hem bütün sonlar, bu mevsimde olmuyor ki. ancak bütün sonların addır gönüllerde sanıyorum ki.
çalışmanın, üretmenin, mevsimi, yazdan, durağanlığa, çoğumuzun kendini bulma, düşünmenin mevsimi, kışa geçişin arasında bir zaman dilimi.
gerçekte, tabiatın dönemsel birçok sonu, bu mevsimde yaşanır. bağlar bozulur. bağ bozanların dilinde bağ bozumu mevsimidir adı. tarlalardan, yazın bütün ürünleri derdest edilirken kondu, belkide adı. ağaçların yaprakları sararmaya ve dökülmeye başlar. etraftaki otlar ve çimenler kurur. belkide bitiş denmesi bundandır.
sonbaharın rengi; açık kahverengidir. dalından düşmüş yaprağın rengi. ekini biçilmiş, toprağı sürüşmemiş tarladaki, anızın rengi, koyu sarı. eylül ile ekimin rengidir bunlar. kasıma beyaz daha çok yakışır sanki. üç kızkardeş ikisi buğday tenli, eylül - ekim. birisi beyaz, karın rengi, kasım.
burası dünyanın kuzeyidir. eylül ekim kasım derler, sonbaharın kısımlarına. güneyinde dünyanın, mart nisan mayıstır. bölümlerinin adı.
direnenlerde olur, sonbahara çamlar gibi. nasıl karşı koyarlar bu sararışa, sorup öğrenenin ilmi artar kesin değil mi? vakti zamanı gelince.
güneş daha az uğrar bize, sonbahar gelince. karanlık daha çok eğleşir, yanımızda - yöremizde. güneşin acele edişinin sonucudur, belki bu. belkide, soğuğun kuşattığı, ayaz gecelerin habercisi. belkide beyazlara bürünmenin.
yaşayalım görelim.