Aristokrat, aileden zengin, çapkın, genel olarak rahat bir karaktermiş.
Nazım hikmet gençlik zamanında, arkadaşları ilr beraber tanzimat ve serveti fünun sanatçılarını hedefleyen putları yıkıyoruz propagandası düzenlemiş. Abdülhak Hamit Tarhan da bundan payını almış elbette ama diğer sözlü saldırıya uğrayan arkadaşları gibi bir tepki vermemiş.
Kimi sanatçılar gazetelerde gençler bizi yanlış anlıyorsunuz, biz şöyleyiz nahifliğinde cevaplar yetiştirmeye çalışmışlar, Ama kim dinler? Kanı hızlı akan ve içlerinde Nazım gibi idealist insanların bulunduğu genç bir grup karşılarındaki.
Bu süreç içerisinde varlıklı Abdülhak efendimiz maçkadaki konağına akşam yemeğine çağırıyor bu propagandacı gençleri.
Nazım ve arkadaşları gelmişler, donatılmış masanın etrafında bir yandan ziyafetin tadını çıkartıp diğer yandan kendilerinden bir eski olan edebiyata ve sanatçılara saymaya devam etmişler.
Kahve faslına geçtiklerinde Abdülhak Hamit o zaman konuyla ilgili ilk kez ağzını açmış:
"Gençler böyle devam edin." Nazım hikmet şok. " Bizim şu an sesimiz duyuluyorsa, biz de kendi gençliğimizde önceki nesli (klasik edebiyat devrini) yıktığımız içindir. sesinizi duyurabilmek için verdiğiniz bu emeği destekliyorum." Demiş.
Aşk ve kişisel hayatında zerre hoşnut kalamayacağım bu bey, rahatlık sınırlarında Nazım i etkilemiş. Hatta bahsi geçen Akşam Nazım Hikmet, Abdülhak'ın elini öpüp gitmiş *
işin güzel yanı, bu hatıranın Nazım Hikmetin anlatısında ortaya çıkışı.