filmin vizyon tarihinin üstünden neredeyse 'bir' sene geçti. vizyona girdiği gün izlemiştim, ondan sonra 1 kez daha sinema'da izledim. neredeyse 1 sene sonra, bu gece bir kez daha izleme fırsatı buldum.
dijital sanatlar'ın Yaptığı işi epey sevdiğime karar verdim bugün. daha önce de ayla, türk işi dondurma, çiçero gibi dijital sanatlar yapımı filmleri vizyon tarihinde, sinema'da izlemiştim. Şunu unutmamak lazım, türkiye'de bu denli kaliteli iş yapan yapımcı kalmadı. dijital sanatlar'ın yaptığı iş bu yüzden çokca değerli. ayla, türk işi dondurma, çiçero filmleri de buna dahil. adamların yaptığı iş dediğim gibi, inanilmaz değerli. Filmleri izlerken sanat yönetimine dikkat edin, daha iyisini pek az filmde gördüm. Cem yılmaz'ın Arif v 216 filmini eşdeğer tutabiliriz belki. Sevgili mustafa uslu, eğer bunu okuyorsanız, yaptığınız işe devam etmenizi temenni ettiğimi bilmenizi isterim. türkiye'de son yıllarda yapılan kaliteli, işe yarar film sayısı epey az. ilk 10'a ise, kesinlikle dijital sanatlar'ın yaptığı 3 film de girer.
dijital sanatlar'ı bir kenara bırakıp müslüm filmine gelelim, çünkü bu konuda epey şey yazdım. bir ara dijital sanatlar yapımevi hakkında da uzunca bir entry gireceğim zaten, ona da yazacak bir kaç şey kalsın.
müslüm, sanılanın aksine bir felsefesi, bir amacı olan nadide bir film. filmi bir sene sonra izlediğimde farkettiğim detaylar inanılmazdı. kaygusuz abdal'dan tutun da, yunus emre'den, aşık veysel'e kadar bir çok konuya değiniyor. Daha önce de bahsettim, sanat yönetimi de epey kaliteli olduğu için, dönemin şartlarını da epey iyi yansıttığını düşünüyorum. filmin ilk kısmında gösterilen adana mesela, kusursuza yakın bir sanat yönetimi var. hayranlıkla izledim.
filmin ritminin kaçtığı, 'nereden tutacağını bilemediği' bir kaç noktası var elbette. En büyük eksiği, filmin 'iki' yönetmenin elinden cıkmış olması. ilk ve ikinci kısımlar gece ve gündüz gibi birbirinden ayrı. 'Bu cok büyük bir sorun teşkil ediyor mu?' Diye soracak olursaniz, size federico fellini'den alıntı yaparak cevap vermem gerekecek: 'iyi bir filmin kusurları olması gerekir. Hayat gibi, insanlar gibi..'
müziklere gelelim. son yıllarda eşine benzerine rastlamadığım kadar kaliteli bir iş var ortada. timuçin esen'in de sesine yakışan şarkıları seçmişler. müzik, pek de anladığım bir konu değildir ya, filme olan uyumundan bahsediyorum. 'Müslüm baba film müzikleri' albümünü satın aldım mesela. 'Anadolu'nun kayıp şarkıları' filminden sonra bu bir ilk benim için.
