akp iktidarının kişiyi öldürdükten sonra idama mahkûm eden istiklâl mahkemelerine bile gerek duymadan işini halledeceğini gösteren açıklamalarından sonuncusudur.
her gün bir polis cinayeti ve buna rağmen serbest bırakılan polis zanlılarla çalkalanırken gündem, başbakan pompalı tüfekli vatandaşı savunup diğerlerine "ya sev ya terk et" tandanslı* söylevler düzerken, chp'nin cumhurbaşkanı adayı vecdi gönül'ün avrupa'nın göbeğinde* "azınlıkları kovduk bak ne kadar milliyiz" beyanatlarına bıyık altından "eferim" gönderilirken, ilgili lâfı dikkatleri akp'nin bariz söylem değişikliği üzerinden istiklâl mahkemelerine çekmek neyin nesidir bu da ayrı bir tartışmanın konusu.
gerçi misyoner vatandaşlarımız ve almanya vatandaşları malatya'da kıtır kıtır kesildikten sonra bir tane devlet görevlisinin cenazeye katılmaması almanya'da faşistler tarafından yakılan türkler konusunda hassas olabilen başbakanımızın oradaki türklere "aman asimile olmayın" demesini de engellememişti zamanında. belki ben zamanında bu saçmalamalar konusunda fazla iyimser davrandım.