nada

entry184 galeri video3
    96.
  1. bu topraklarda -maveraünnehir, doğu, güney doğu anadolu, adına ne dersek- yüzyıllardır yaşayan, şanlı, kahraman, gazi ünvanları alan, bu vatan uğruna şehit olan kürt asıllı türkiye cumhuriyeti vatandaşlarımıza misafir, daha da ağırı "sığıntı" diyen yazar.

    ayrıca beyanatlarının peşinden olası imla hatalarının faturasını da kürt kardeşlerine(!) kesmiş, onlar için kıt bir türkçe kullanmış olabilirmiş kendisi.

    (bkz: ez ji te pir hezdikim/#4202701)

    bu ülkenin resmi dili türkçe. kürt kardeşimiz, annesinden kürtçe öğrenmiş olsa bile; ilköğretim yıllarında türkçe öğreniyor şüphesiz. türkçe okumayı ve yazmayı da öğreniyor tabi. ama kendi tecrübelerime dayanarak söylemeliyim ki; kitap okumadığımızdan, kendimizi geliştirmediğimizden, kültürel erozyonlara uğradığımızdan çoğumuzun türkçesi kıt. yazık, sadece kürt kardeşlerimiz için geçerli değil yani bu acıklı durum. yazarlarımızı, şairlerimizi tanımıyoruz bile. cahil cühela geziyoruz, boş yaşıyoruz.

    bu sığıntılardan bazıları (kardeş miydi kafam karıştı şimdi) ev sahiplerini sağlıklarına kavuşturmuş olabilir. aklınızdan geçti mi hiç? acile kaldırıldınız mesela; nüfus cüzdanı istiyor musunuz doktordan? ya kürtse, sığıntıysa. yahut öğrenim hayatınız boyunca öğretmenlerinizi doğdukları yere göre mi seçtiniz? ya bir soruyu onlar sayesinde çözdüyseniz üniversite sınavında? kürt kökenli bir öğretmeniniz olduysa. ayakkabınızı tamir ettirdiniz, lahmacun yediniz, devlet dairesinde bir işinizi hallettiniz. küçüktünüz bir sığıntı başınızı okşadı ya da tatlı bir çocuğu siz okşadınız dışarda. ya kürtse?

    ne çok üzen, ne çok dışlayan tavırlar bunlar, ne çirkin ifadeler. altı yıldır türkçe öğretiyorum çocuklara ben, tek kelime kürtçe bilmiyorum; ama bilebilirdim çünkü ben kürt kökenli bir öğretmenim. cumhuriyet bayramlarında, on kasımlarda şiirler okutuyorum çocuklara, vatanlarını sevmeyi öğretiyorum. ama vatan sevmenin yolunun aslında insanları sevmekten geçtiğini de unutmadan. babam kürtçe biliyor mesela, hem kürtçe biliyor hem de türk dili ve edebiyatı öğretmeni oluyor. türkçesi ise engin bir denizi andırıyor.

    şayet biz "ankara'dan gerisini at, işe yaramaz" dersek, "istenmiyorsun, sevilmiyorsun" dersek, biz ne kadar seviyor oluruz ki bu ülkeyi? diyarbakır da bu ülkenin toprağı, muş da. oralar ne kadar izmirli'ninse; izmir de o kadar diyarbakırlı'nın. teröre gelince, masum her insanın başını yakıyor, canını alıyor, ırk ayırt etmiyor.

    bu yazarımız ülkücülerle ilgili bir entrysinde şöyle bir açıklama yapıyor: "diyeceğim o ki; kültürün siyasi görüşle ilgisi yoktur. imlası kötü diye, ülkücü diye, solcu diye, virgülden sonra boşluk bırakmadı diye kimse kültürsüz, akılsız ya da bilgisiz olmaz. hiçbir şey bu kadar basit olamaz."

    (bkz: akilli bilgili kulturlu ulkucu/#4220672)

    ülkücülerin de türkçesi kıt olabiliyor demek ki; fakat kendisi aynı anlayışı neden annesinden başka bir dil öğrenerek dünyaya gelen kürtlere göstermiyor? burası muallak...
    6 ...