33 yıl padişahlık yapan 34. osmanlı padişahı 2. abdulhamit'e 1894'de bugün batman'a bağlı sason'da ayaklanan ermenilere karşı kürt aşiretlerden kurulu hamidiye alaylarının yaptığı katliam ve sonrasında 1909 adana katliamında 17 bin ermeninin öldürülmesi üzerine fransız akademisi üyesi tarihçi kont albert vandal tarafından le sultan rouge(kızıl sultan) denmesine karşılık, bizim tarihçilerin de bu kızılını kandan alan lakabı; filistine, siyonizm fikrini 1896'da ortaya atan theodor herzl'in reddedilmesine bağlamasına katılan insandır.
devrinde ilk defa gazın, fotografın, otomobilin, asansörün, şimendiferin, otomatik portakalın osmanlı ülkesine gelmesi başarı değildir. bugün de dünyanın her yerinden mal yağıyor türkiye'ye. karşılığında borç senedi imzalıyorsak marifet mi bu?
2. abdulhamit de, şansına sanayi devriminin ve bu icatların ilk günlerinde 33 yıl iktidardır ve gırtlağına kadar borçlu olan, kapitülasyonlarla gümrükleri eleğe dönen, festen başka sanayi ürünü olmayan bir ülkenin bu icatların sahibi yeni emperyalist ingiltere, fransa tüccarlarının iştahını kabartıp yeni ne varsa osmanlıda satmasına gıkını çıkaramayan biridir. artık ''matbaa mı, yassah, günah'' diyebilecek cahil kudreti ve lüksü yoktur devlet-i ali osmani'nin.
bizim deli, onların büyük dedikleri rus çarı petro, hollanda tersanelerinde işçi olarak çalışıp gördüklerini uygulamış ve bugün torunu putin'e kalan da ortada, 2. abdulhamit'in gürcü torunu tayyip'e kalan da.
vahdettin gibi 2. abdulhamit de yanlış zamanda doğmuştur. günü kurtarmıştır, sorunları ötelemiş, biz torunlarına büyüterek devretmiştir.
bizim neo-osmanlıcılara bir padişahı temize çıkarmak için tek menkıbe yeter. mesela vahdettin, mustafa kemal'e kilolarca altın verip ''evlat benim basurum azdı, gelemem, vatanı sen kurtar'' demiş efsanesi unutturur bu padişahın, sonradan geçilmedi diye övünülen çanakkaleden ingiliz zırhlısıyla kaçmasını. 2. abdulhamit'in pehlivan tefrikası da, yahudilere ''filistini verirsem seni s.ksinler'' postasıdır.
güya yahudilere posta koyan, ama galata'daki yahudi bankerlerden, ingiltere'deki yahudi rotschild'lerden borç alıp savaşlara giren, bütçesini bu parayla denkleştiren devlet de aynı osmanlıdır. uzatmaları oynayan hasta adam, üretmeden tüketen bir açık pazardır. evropada ne bulunursa ilk buraya gelmelidir ki elde avuçta kalan ne varsa ingilize, fransıza gitsin.
bugün televizyonlarda duyduğunuz, ''sasonda çıkan çatışmada 2 terörist silahlarıyla beraber ölü olarak ele geçirildi, 2 mehmetcik şehit oldu'' haberlerinin sorumlusu, başlatanı, bu kan davasını kanla bastıracağını sanan ve miras olarak eflak ve boğdanı değil, bu çözümsüz kibirli inadı bırakan bu padişahtır. 1918'de ölmüştür ama 1988'de doğan insanların bugün ölümünden bile sorumludur.
filistin için düşündüğü 50 yıl sonrasını, sonunda osmanlının elinde avucunda kalacak anadolu için düşün-e-memiş, şimdi inkar etmek için 40 takla attığımız ermeni katliamının fitilini ateşlemiştir. bugün anadolu tek renkli betonsa bu abinin payı yadsınamaz.
israil 50 yıl geç kuruldu da ne oldu? bize mi kaldı. petrol buldu, biz mi içtik. ingilize avanta oldu kuyular. sonrasında osmanlı ordusu 1910'lar boyunca hicazda susuzluktan çölde, büyük dedem dahil yemende öldü osmanlı askeri. sonra 1915 ermeni katliamının esin kaynağı, meşruti dayanağı oldu ittihat ve terakkiye. kendi soyu olan çerkeslerden oluşan derin osmanlı devletinin, teşkilat-ı mahsusa'nın, sızdığı yeni cumhuriyet içinde dersim isyanını ve diğer kürt ayaklanmalarını kanla bastırması da, torunlarına miras olarak süren kan davasını bırakan anlayışın mimarıdır.
istibdat denilince eski bir sütlü tatlı sanılan yönetimi, devrine göre bile tam bir zorbalıktı. bugün savunduğunuzu görse, o cepheden cepheye sürülen asıl ecdadınız, gerçek atalarınız olan dedelerinizin size bir çift lafı olurdu. savunacaksanız yıldız sarayında aida operasını dinleyen abdulhamiti değil, cephelerde yakasından bit ayıklayan dedelerinizi düşünün.
devrinde 3 kişi biraraya gelemediği anlatılır. alameti farikası olan burnu yüzünden, kendisinin ima edildiğine delalet sayarak, basında ''burun'' kelimesinin kullanılmasını bile yasaklayan, sarayda dedektif romanları okuyup, opera dinleyen bir dikta-tördü.
''hırsızlık yapan kızım fatıma da olsa elini keserim.''
(buhari, müslim, tirmizi, ebu davud, nesai, kütüb-i sitte muhtasarı tercüme ve şerhi,
ibrahim canan, 6/249, 12/505)
kocası-babası asi bile olsa, türk milletine yakıştırdığı asalet sembolü özgürlük, bağımsızlık için isyan eden, bir zamanların sadık milleti, resmen kendi vatandaşları olan ve kadın-çocuk demeden ermenileri öldürten, babam dahi olsa ulu olamaz.