bu kortun (roland garros) en büyük özelliği, yavaş gelen ve yere çarpan topun, düzensiz bir biçimde orta yüksekliğe kadar çıkmasıdır. sporcular tarafından en zor kort türü olarak görülmektedir çünkü, top ivme kazanamadığı için maçlar çok uzun sürebilmektedir.
sentetik kortlar
(Us open ve australian open) özelliği ise, orta hızda gelen ve yere çarpan topun, ivme kazanarak yüksek hızlara erişebilmesidir. doğrudan, servisten sayı yapmayı seven (ace) sporcuların en çok tercih ettiği kort tipidir.
çim kort
(wimbledon) yer yer toprak kortlardan dahi daha zor kort olarak kabul edilir çünkü bu kort tipinde, hızla gelen ve yere çarpan bir top, çimlere temas ettiğinde ivmesini büyük oranda yitirir ve çok daha yavaş yükselir fakat çim kortlardaki topun serbest hareketi, toprak kortlardaki gibi dengesiz bir şekilde gerçekleşmemektedir.
