dinden çıkmak öyle sandığımız gibi bir şey değildir. bir müslüman dininin en azından farz gereklerini yerine getirmiyorsa zaten dinle alakası olmayan her hangi bir kişiden farksızdır. yoksa sandığımız gibi işte vaftiz olduk dine girdik, küfür ettik dinden çıktık öyle bir şey yok. onlar zaten artık fiziksel boyuta ulaşmış hallerdir.
madem dinden çıkmak dedik doğuştan müslümanlığada deyineyim. yeri geldi gibi hissettim. doğuştan müslümanlık diye bir şeyde yok. ben böyle inanıyorum. yukarıda söylediğim gibi, ana-baba müslüman diye(en azından kimliklerinde öyle yazıyor diye) biz müslüman olamayız. müslümanlık dini yaşayarak, kuran'ın öğretisini hayata taşıyarak olur. kuran'a uymayan tüm davranışlar, haller, sözler, düşünceler kendisini müslüman olarak tanımlayan insanı müslümanlıktan adım adım uzaklaştırır. bu uzaklaşmanın ayarını o hallerin aykırılığı belirler. ahirette birde bakmışsınız ki hans olarak işlem görüyor, değerlendiriliyorsunuz. çok korkunç bir tablo. geri dönüşü olmayan bu pişmanlıkları yaşamamak için allah'ın ipine(kuran) sıkıca sarılmalıyız. beynimizi asla başka hocalara, şıhlara, şeyhlere, zatlara, sarıklılara hibe etmemeliyiz. akıl en büyük nimettir. büyük nimetin sorumluluğu da büyük olacaktır.