günün hikayesi

entry18 galeri
    14.
  1. sütlacın kokusunda eve gelmek..
    Sicak bi kis aksami annenin yaptigi tarcinli sutlacin kokusuna gelmek. Gunlerden cuma okulun son gunu, son ders bos gecmis ders kaynamis ve dersin sonuna dogru disarda kar baslamis. Sinifta gurultu kiyamet sevinc nidalari yukseliyor. Yilin son haftasina 3 gun kala kar yagiyor. Eve donerken ayse ve selim beraber yuruyorlar. Saclarina yagan karlari temizliyor ayse. Selim aysenin kirpigine takilan kar tanesine odaklaniyor.. seklini kaybetmemis oylece duruyor orada sonra erimeye baslayinca gozlerini ovusturuyor ayse. Bi yandan onumuzde hafta teslim edilecek olan donem odevini konusuyorlar sonra da yaklasan yilbasi icin o aksam evde ne izleyeceklerini kimlerin gelecegini sayip duruyorlar birbirlerine. Ayse evin sokagini donene kadar yerler kar tutuyor bile vedalasip ayriliyorlar. kaymamak icin yavas adimlarla sokagin son bayirini cikip evin kapisina variyor. Anahtarini cevirip kapiyi acmasiyla icerden yayilan kokuya annesine seslenerek cevap veriyor. Annesi tabak tabak yaptigi sutlaclari sogumasi icin tezgahin uzerine dizmis. Kizinin sutlaci ne kadar sevdigini bilen nevin hanim kizina o her zamanki sevecenligiyle hos geldin diyor ve kizini izliyor. Ayse cevap bile vermeden mutfaktan henuz ilik olan sutlaclardan bir kase alip annesinin yanina kuruluyor. Okulun son gununden ve donem odevinin hangi asamada oldugundan bahsediyor. Annesi Allah zihin acikligi versin kizim insallah gecer not alirsin diyiveriyor. Ayse annesine benzeyen sicak gulumsemesiyle sagol annecim derken gozu caprazdaki pencereden gorunen visne agacina takiliyor. Gelin gibi bembeyaz olmus tum dallarina birbirinin ayni olmayan onlarca kar tanesi kondurmus.o visne agacinin karsisinda yillarca durabilirdi hatta durmustu da cunku hemen asagida sokak lambasi vardi ve kisin yagisli havalarda sokak lambasina bakarak anlardi karin yagip yagmadigini. Ertesi sabah belki okullar tatil olur diye sevinirdi kendi kendine. Gorebildigi su kisacik hayatta ne sevinclerdi ama bunlar onun icin. Insan buyudukce sevincleri sekil degisitiriyor bazen belli edemiyor bazense onemsemiyordu. Daha o zamanlarda cok vardi o yuzden bu gunlerin kiymeti bilinmeliydi iyice sindirilmeliydi. Ama ayse de dusunmedi tabii bunlari. Henuz 15 yasindaydi. Onbes yillik hayatinda onbes yaz onbes kis gormustu ah bi onsekiz olsaydi neler yapacakti.. ne mi yapacakti? O da buyuyecekti, gorecekti, gulecekti, sinirlenecekti. Yasayacagi tek bir yasam olmasina ragmen o da bu dunyayi hizla kirletecek, duygularini aklina yegleyecek hatalar yapacak pisman olacak en nihayetinde yetiskin olacakti. Buyudugu icin pisman olacakti. Artik annesinin sutlac pisirmedigi o mutfakta lekeli bir dantel ortusu gibi duracakti. Visne agacigini da budamislardi zaten. Geriye sadece sütlac kalmisti. O bunlari dusunurken de ustelik dibi tutmustu. Nevin hanimin sutlacina hic benzememisti kokusunda aci yanik tat vardi. Ici sıkıldi vazgecti sutlaci kurtarmaya calismaktan. Her seyi kurtaramazdi ya bu dunyada! Eli radyoya gitti rastgele bir kanal acti. Sigaramin dumani calmaya basladi. Sutlac yoktu annesi yoktu. Visne agaci yoktu. Sadece annesinin en sevdigi sarki cikmisti karsisina. Radyonun sesini acarak annesinin de bu sarkiyi uzaklardan duymasini diledi. Sigaramin dumani da dumani..
    4 ...