39.
-
bir çok kelaynağın tahammül edemeyeceği kadar doğru bir tanımdır, doğru içerikli başlıktır.tabii işine geleni görüp, işine gelmeyeni
görmeyen çifte standartlı bir toplumda ve onun nüvesi bu sözlükte bunu ne kadar izah edebiliriz, malum.
sokakta gördüğünüz tiplerden genellemeye geçersek, bazıları çok incinir ve zararlı çıkar.özür dileyerek örnekliyorum, ama ankara
genelevinin tamamına yakınından sol bir partiye oy çıkmıştır.geçtiğimiz yıllarda rahmetli olan bir mafya babası ki,kendisi bu işin
kompedanı ve başlatanıdır, ismi dündar kılıçtır, dünün çok hızlı devrimcisi, sonranın sakin solcusudur.iski sakndalına konu olan belediye
başkanı bırakın mhp ya da mçp yi yanlışklıkla sağ bir partiden olsaydı ülkücü belediye başkanı diye anılırdı,ancak sol bir parti olduğu
için sadece adıyla anıldı.pkk ile güç birliğine giden ülkü ocakları değil malum sol örgüttür.akpye laf bile etmek istemiyorum nil
demirkazık ve unakıtan desem bile fazla gelir.ancak ben miletimin insanını seven ve iyi olmasını isteyen bir türk milliyetçisi ve onun
ötesinde bir ülkücü olarak, bu genellemenin okur yazar hiç kimseye yakışmadığı kanaatindeyim.
bir de bizimkilerden görmediğiniz, görmek istemediğiniz, çok ünlü doktorlar,bilim ve siyaset insanları var ama onlar reklamı iyi yapmazlar
tenezzül etmezler, bu işi isimnden geçinen sokak çakallarına bırakırlar, böylece laf söylemeye fırsat arayanlar sevinir.bir zamanlar bir
gün sazak vardı, maliye gümrük ve tekel bakanı idi ki, türkiye tarihinde yolsuzluk ve kaçakçılık yapılamamış tek bakan olduğu konusunda
herkes hemfikirdir.bu insan komünist olduğunu iddia eden kişilerce görevi başındayken şehit edildi, polisle çaıtışırken ya da karakol
basarken değil.sadece ülkücülerin çaycısına bile tahammülü olmayan akp hükümetinin dalında tek adam olduğu için müzakereci yapmak zorunda
kaldığı deniz bölükbaşını söyleyerek geçiyorum, uzatmıyorum, boş işler bunlar.
varsın olsun,hakiki bir ülkücü olarak isteyenle istediği platformda kültür, bilgi, akıl ölçmeye varım.en azından birimizden birimiz
diğerine bir şeyler öğretir öyle değil mi?